5 Aralık 2016 Pazartesi

Ataturk,5 Aralık 1934 tarihinde Türk kadınına hakların en büyüğü olan Seçme ve Seçilme hakkı tanımıştır 
˜*•👫 . ˜”°•💔💕.˜” ★ ★ ★ °••°”˜.•°”˜.💕 ·٠•● Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ 
Atatürk Türk kadınının seçme ve seçilme hakkının verilmesinin ardından şöyle seslenmiştir
Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasî hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. 
Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık tarihlerde aramak lazım gelecektir. Türk kadını, evdeki medenî mevkiini selahiyetle işgal etmiş, iş hayatının her safhasında muvaffakiyetler göstermiştir.
Siyasî hayatla, belediye seçimleriyle tecrübe kazanan Türk kadını bu seferde milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medenî memleketlerin bir çoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu selahiyet ve liyakatla kullanacaktır
Bundan 82 yıl önce yani 5 Aralık 1934 yılında ,kadınlara bu hakkı veren Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve Arkadaşlarını Saygıyla anıyorum ..
💗❤️💜❤️💗❤️💜💗❤️💜❤️💗❤️💜💗❤️💜❤️💗
Acaba 21. Yüzyıl Türkiye'sinde Türk kadını Atatürk’ün dediği gibi seçme ve seçilme hakkını Selahiyet ve Liyakat” la kullanabiliyor mu?
Bu sorunun cevabını kadınlar kendilerine sormadan önce Atatürk döneminden önceki kadınların yaşayışlarını ,
Atatürk dönemini ve içinde bulunduğumuz 21 yüzyılda günümüz Türkiye'sinde kadın haklarını ve gelecekteki kadınların ;kadın olmadan önce çocuk gelinlerin,kızların nereye doğru sürüklendiğini araştırsınlar düşünsünler kendilerine sorsunlar biz nerede idik nereye gidiyoruz
cevabını verebilen kadın artık kendi hakkını savunması yanında başka kadınların hakkını da savunacak hale gelmiştir.
˜*•👫 . ˜”°•💔💕.˜” ★ ★ ★ °••°”˜.•°”˜.💕 ·٠•● Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ
Atatürk ileri görüş ışığı altında Dünya Kadın hakları günü kutlu olsun .







2 Ekim 2016 Pazar

ÇEVRE VE DOĞA TEMİZLİĞİ AİLE VE EĞİTİMDEN Mİ İLGİLİ ?


.🍃🌹🍃.♡.Günaydın güzel bir hafta sonu dilerim 🍃🌹🍃 ♡
🌹🍃Mutlukla Sevgiyle Umutlarla Gelmesi dileğiyle 🍃🌹S e v g i l e r i m l e •💦🌀*MutLu NeşeLi KeyifLi VaKitLeR •💦(░🍃🌀*
´💦.•*´¨`•.¸(¯`•.¸¸S Ɛ √ G İ █▄ Ɛ£ R ..¸.•´¯)🍃.•´¨`*•.¸¸´💦
Yukarıda paylaştığım sabahleyin kalktığımda tüm dostlarım ve sevdiklerimle her zaman paylaşmak istediğim duygularımı.
         İnsanlar öyle bir hale gelmiş ki kendini muhafazakar sayan insanlar da aynı kendini modern göstermeye çalışan sonradan görmeler aynı kafa yapısı içinde aile terbiyesi ahlak ve namus kavramları anlatılmayan büyüğe saygıyı küçüğe sevgiyi çevreye ,doğaya hayvanlara sevgi ve saygısı olmayan insanlar yetişmiş yazık ki sebepleri ve sonuçları bu gün ortada gözüküyor bu yıllar öncesi verilen eğitim ve aile içi terbiyeden ileri geliyor;bunları neye anlattım sabah sabah yaşadığım 2 olayın arasındaki benzerlikten dolayı ilk olayı yanlış anlaşılır diye anlatmamıştım ama şimdi her ikisini de anlatayım ki yazım anlam kazansın

        Birinci olay bundan bir ay önce büyük ada da eşimiz ile güzel bir gün geçirmeye gittik gezdik Adada çamlık içinde oturduk yanımızda getirdiğimiz örtümüzü açtık kahvaltılıkları çıkardık bu arada etrafımızda o kadar artık bırakılmış ki en fazlası sigara ve ay çekirdeği kabukları (her tarafta meşhur) bir ailede aşağımızda 18-19 yaşlarında iki delikanlı anneleri ve 3 kız çocuk anneler ve ve kızları hepsi kapalı giyimli onlarda bir şeyler getirmişler yediler bizden önce kalktılar eşyalarını topladılar çöplerini bir torbaya doldurdular kalktıkları yerde çöp poşetini bırakıp yanımızdan geçerken hanım ben söyleyeceğim dedi ben olay çıkmaması için vazgeç dememe rağmen annelerine arkanızda o çöp poşetin neden bıraktınız yazık değil mi bak yukarıda çöp konteyneri var oraya götürün atmanız daha doğru olur dedi hemen itiraz ettiler biz gelmeden orada poşet vardı bizde onun için bıraktık eşim bir başka yaptığı hatayı sizinde yapmamanız gerekir dedi neyse söylenerek poşeti alıp çöp konteynerine götürdüler.

        İkinci olay bu sabah 02.0.2016 pazar sabahı yer Bostancı gösteri merkezi civarı torunum 5 aylık onu kucağıma aldım fırına gittim ekmek simit alıp dönüşte semt parklarından birisinde yoruldum biraz dinleneyim dedim torunum kucağımda oturuyorum bir bayan geldi modern giyimli gözünde siyah gözlükler yanında köpeği var köpeği yeşil çayır alan kısmına girdi ben de takip ediyorum onları hayvan bir güzel kakasını çayıra yaptı ayağı bir iki eşeledi ben ne olacak diye bakıyorum hanımefendinin elinde ne bir poşet ne bir bir faraş hiç bir şey olmamış gibi önümüzden geçerken yaptığını doğru olmadığını söylemek için bir kelime konuştum konuşmadım hanımefendi aldı eline sazı yok efendim siz hemen her şeyin altında bir şeyler arıyorsunuz doğayı ve çevreyi hayvanlarla paylaşmadığımızı hayvanları sevmediğimizi paylaşmayı bilmiyormuşuz güzel pazar gününü mahvetmişiz yaptığı hatayı biliyor ama laf kalabalığı ile suçunu kapatmaya çalışıyor hayretle baktım aferin hanımefendi böyle konuşmaya devam edin siz Norveç prensesinden daha ünlüsünüz galiba o bile köpeğinin pisliğini temizlerken siz kamuya açık bir alanda kucağımdaki çocuğu gördüğünüz halde köpeğinizin yaptığı kakayı temizlemek yerine bana laf yetiştiriyorsunuz pes vallahi pes dedim ne istiyorsanız öyle yapın dedim ama o hala konuşuyor.
       Sonuç olarak insanlarımız aldığı eğitimler ve aile terbiyesi yaptıkları yanlışlıklar kapalı veya modern insanlar arasında hiç fark etmiyor içinde olacak bilincinde olacak ama maalasef artık bu gibi insanlar çoğunlukta olduğu bir ülkede yaşıyoruz ondan sonra da Avrupa topluluğu bizi niye kabul etmiyor diye hayıflanıyoruz ben Dünyada 5 kıta da 30 dan fazla şehir gezdim hiç birinde şu söylediklerimin ve yapılanların hiç birisini görmedim.

    Sürç-i lisan ettikse affola hepinize güzel pazarlar..
Necdet KONYA