23 Kasım 2020 Pazartesi

Video: İBB videosu göz yaşarttı

Video: İBB videosu göz yaşarttı: Video için tıklayın24 Kasım öğretmenler günü kutlu olsun tüm öğretmenlerimin elleri öpülesi gönüllerin sultanları hepsi hakkınız ödenmez bizler sizleri kıymetini biliyoruz Atatürk'ün öğretmenlerimizi  verdiği değerinde biliyoruz bir vali ile  öğretmen arasındaki tercihini vali bulunur ama bir harf öğretecek öğretmeni zor bulursunuz diye tercihini öğretmen den yana kullanmıştır
Bu gün öğretmenlerimize gerçek değeri vermeyenleri üzüntü ile izlesem de bir gün onların değerini bilenler olacaktır..
Sevgiler saygılar tüm öğretmenler için sağlıklı ve mutlu yaşamlar dilerim 💐🤗

Necdet KONYA..

15 Temmuz 2020 Çarşamba






AYASOFYA  NIN HUKUKU HANGİSİ?
CUMHURİYET HUKUKU MU?
OSMANLI HUKUKU MU?













Osmanlı döneminde, kiliselerin gelirleri bağışlardan oluşuyordu.
Henüz bankacılık sistemi olmadığı için, bu bağışlar para olarak istiflenmiyor, değerini koruması için gayrimenkul satın alınıyordu.
1913 yılında devlet tarafından tapu uygulamasına geçildi.
Kiliselere emlak beyannamesi gönderildi.
Kiliseler “mülk sahibi” hanesine hazreti İsa, Meryem ana, Cebrail aleyhisselam gibi isimler yazdı.
Tapular bu isimler üzerine tescil edildi, devlet kayıtlarına bu isimlerle kaydedildi.
Osmanlı döneminde hazreti İsa adına, Meryem ana adına kaydedilen kilise mülkleri için, milyarlarca dolar tazminat ödemeyi hukuken kabul etmiş oldu!
Bilahare…
Cumhuriyet ilan edildi.
Kiliselerin tüzel kişiliği, azınlık vakıfları haline dönüştü.
1936 yılında, devlet tarafından azınlık vakıflarına beyanname gönderildi, sahip oldukları gayrimenkullerin listesi istendi.
Azınlık vakıfları listeyi verdi, böylece hazreti İsa, Meryem ana, Cebrail aleyhisselam gibi isimler, kiliselere ait mülklerin sahibi olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin tapu kayıtlarına girdi.
1955 yılında 6/7 Eylül olayları patladı.
Gayrimüslim azınlığa odunlarla saldırıldı, döve döve kovuldular.
Bu vandallıktan sonra sıra, başıboş kalan mallarına mülklerine çökmeye gelmişti.
6/7 Eylül'den iki yıl sonra…
Milli emlak müdürlüğü, mahkemelere başvurmaya başladı.
Tapuda “mülk sahibi” olarak görünen hazreti İsa'ya Meryem ana'ya Cebrail aleyhisselam'a davalar açıldı.
Kiliselerin bu açılan davalardan haberi bile olmadı.
Polis tarafından mahkeme celbiyle aranan hazreti İsa, Meryem ana, Cebrail aleyhisselam kayıp ilan edildi, tereyağından kıl çeker gibi, mülklerine el konuldu.
Kiliseler durumun farkına vardığında hem iş işten geçmişti, hem de 6/7 Eylül'de yaşadıkları dehşet yüzünden tir tir titriyorlardı, karşı dava açmaya cesaret edemediler.
Beşiktaş, Şişli, Fatih, Beyoğlu, Kadıköy, Sarıyer… Değeri milyarlarca dolarla ölçülen 11 bin 500 gayrimenkule, aynı yöntemle el konuldu.
Sadece İstanbul değil…
İzmir'de Hatay'da Çanakkale'de el konulan gayrimenkuller vardı.
1974'te Kıbrıs çıkartmasından sonra, 1980'de 12 Eylül darbesinden sonra, aynı yöntemle yüzlerce mülke daha el konuldu.
Ve, Akp iktidara geldi.
Avrupa Birliği bastırdı.
Bunlar boyun eğdi.
2008 yılında, AB'ye uyum ayaklarıyla Vakıflar Kanunu çıkarıldı.
Bu kanunla, azınlık vakıflarının 1936 yılından sonra edindikleri ve el konulan gayrimenkullerin kendilerine iade edilmesinin yolu açıldı.
Azınlık vakıfları şakır şakır iade davaları açtı.
Ancak…
1936'dan önce, yani 1913 yılında kişilerin üzerine kaydedilen tapuların iade edilmesi için, o kişilerin bizzat başvurması veya o kişilerin mirasçılarının başvurması gerekiyordu.
Yani…
Hazreti İsa adına kaydedilen gayrimenkulu geri alabilmen için, ya hazreti İsa'yı mahkemeye getirmen gerekiyordu, ya da Hazreti İsa'nın torunlarını bulup mahkemeye getirmen gerekiyordu!
Kanundaki bu kelime oyunu sayesinde, Osmanlı hukukunun uygulamaları Cumhuriyet hukukunu bağlamaz deniliyordu, kiliselerin 1913 yılında devlete kaydettirdiği tapular yok sayılıyordu.
Şimdi?
Ayasofya müzesi, cami yapıldı.
Hangi gerekçeyle yapıldı?
Ayasofya, tapu kaydında cami görünüyordu.
Bu tapu, tıpkı kiliselerin tapuları gibi, 1936'da kayıt altına alınmıştı.
Fatih Sultan Mehmet Han Vakfı adına kayıtlıydı.
Bu vakıf, Cumhuriyet öncesine, Osmanlı dönemine ait bir vakıftı.
Osmanlı devletinin özel hukuk hükümlerine göre vakfedilmişti.
Dolayısıyla, Osmanlı vakıf hukuku çerçevesinde ele almak gerekirdi.

Hukuk bu gerekçe ile eyle eyildi bülküldü..
Cumhuriyetin müze kararı iptal edildi
Böylece, tarihimizde ilk kez…
Cumhuriyet hukuku yerine, Osmanlı hukuku geçerli kabul edildi.
Osmanlı hukuku, Danıştay tarafından içtihat haline getirildi.


Böylece…
Ayasofya cami oldu diye sevinen arkadaşlar, Osmanlı döneminde hazreti İsa adına, Meryem ana adına kaydedilen kilise mülkleri için, milyarlarca dolar tazminat ödemeyi hukuken kabul etmiş oldu!
Azınlık vakıfları, Danıştay'ın Ayasofya kararını mahkemeye sunacak, el konulan mülklerinin iade davalarını çatır çatır kazanacak.
Bu saatten sonra ayak diretmeye kalkarsan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidecekler, çatır çatır tahsil edecekler.
Cümleten tebrik ederim, Ayasofya'da hayırlı namazlar dilerim.
ALINTI:

YILMAZ ÖZDİL

5 Nisan 2020 Pazar

Mauritius Adası / Çağatay Yolda Günaydın dostlarım böyle güzellikleri anlatan oraya kadar gitmiş kadar olduğum için teşekkür ederim emeklerine sağlık daha önceki anketlerde ilk gideceğim ülkelerin başında mauiritis geliyordu sayende gitmiş kadar olduk bu video izlemenizi tavsiye ederim Çağatay bey bir geziden çok fazlasını kendinden güzellikler katarak o anı en güzel şeklide yaşamanı sağlayan dünya iyisi bir insan onunla beraber gezmeye doyum olmuyor hiç katılmayanlar çok şey kaybediyoruz o kendine bir aile ortamı kurmuş ve devam ettiriyor Rabbim sağlık sıhhat versin işini gücünü rast getirsin saygılar sevgiler değerli kardeşlerim Çağatay ve serpil Necdet KONYA.

UZAYLILAR DÜNYA DA 2020 YILINDA YAŞANAN FELAKETLERİ İZLİYORLAR MI AY ÜZERİNDE GÖRÜNEN UZAY GEMİLER BUNUN TANIĞI MI ***(UFOs on the Moon. March 26, 2020)***1-Avustralya yangını 2019 da başlayıp 6 ay süren 2000 evin yandığı 250 bin kişinin evsiz kaldığı 29 insan 500 milyon canlı varlığın 12 bin hektar alanın yanması 2- Elazığ ve Malatya depremi 6,8 şiddetinde 41 kişinin ölümü 3- Van da yaşanan çığ felati 11 asker 30 sivil vatandaşın hayatını kaybetmesi 4- Pegasus uçağının pisten çıkıp parçalanması 180 kişinin kurtulduğu 3 kişi hayatını kaybetti-5 Çekirge istilası İran dan gelip ülkemize giren ve fakat bu kadar felakte yeter anlamında başka yere yönlenen çekirgel istilası 6-Corona virüs salgını şu ana kadar 60 bin kişinin hayatını kaybettiği dünyanın 190 ülkesinde ölümlere yol açtı ülkemizde 4 nisan itibarı 504 kişi hayatını kaybetti Amerikada hayatını kaybedenlerin 100 bin kişi aşacağı tüm dünyada 200 bin kişinin hayatını kaybedeceği salgının ülkemizde 3 hafta daha etkili olacağı alınan önlemler dahilinde ölüm sayısının makul sayılarda kalacağı düşünülüyor Durumu özetleyecek olursak komplo teorisyenleri her gün yeni yeni komplo teorileri ortaya atılıyor son teori Dünyanın ısısını düşürmek için Dünya konseyi ülkelerin aldıkları kararlar doğrultusunda sars mikrobunu laborotuvar ortamında oluşturmaları neticesinde Amerika da ki milyonlarca insanın sokaklardan temizlenmesi Çin ve Hindistan gibi nufusu yüksek ülkelerin nufusunu azaltmak Avrupa da yaşlı nufüsün çok ve bakım masraflarının çok olması yaşlı nufusun azaltılması havaya salımın yapan zehirli gazların önlenmesi için sanayi kuruluşları ,uçaklar,kara taşıtlarından çıkan exhaust gazları insanların 3-6 ay arasında sokağa çıkmasını kısıtlayarak çevre kirliliğinin azaltılması denizlerde avlanmanın azalması ile balık popilasyonun artması doğruluyor benim de çevremde yaptığım araştırmalar neticesinde Mart ve Nisan ayının sıcaklık değerlerinin normal ısı derecelerinin 5 derece altında bulunması Türkiye de adeta bir kış havası yaşanması toprağın soğuk kullandığımız suyun buz gibi olması aklıma geçmiş seneryoları ortaya koyuyor 1960 lı yıllarda ortaya çıkan Corona viriüsü o günlerde grip salgınları yaratır ama ölümlere yol açmaz ama insanların bünyesini sarsardı gripden her yıl dünya üzerinde 25-30 bin can aldığını düşündüğümüz de 1970 yıllarda Amerika birleşik devletinde bir ilaç firmasının ürettiği LİNCOCİN adlı grip aşısı tüm dünyada kullanıma sunuldu 1970-1980 yılları arasında tüm doktorlar grip için bu iğneyi reçetelerine yazarlardı 1980 den sonra etkisi geçmeye başlayınca yerini sentetik penecillin ve daha sonra antibiyotikler ampicillin,ampiisina streptomycin sefolaksin vs gibi ilaçlar kullanıma sunuldu bu gün kCorona tedavisinde kullanılan azotritsin adlı antibiyotiğin bir alt grubu azosilin olarak 1990 yıllarda kullanıma daha çok idrar yolalları mikrobik ve bulaşıcı hastalıklarda kullanıldı ilaç sektörü dünya üzerinde ilaç üreten gelişmiş ülkeler de ilaç sektörü bir tekel haline gelmiş dünya ekonomisini yön verecek bir etkiye sahip olduğunu düşürsek CORONA COVIS 19 Virüsünün Dünya ya yöne vermek isteyenlerin insanları yönetmek Dünya ya yeni bir düzen getirmek için ortaya koyduğu bir seneryo ve uygulama olduğu kanatindeyim.. ne yazık ki her zaman olduğu kendini savunamayan milyonlarca insanla kalbi iyilik ve yardımsever insanların yardım bekleyen insanlara yardım etmek için kendini feda ettikleri bir dünya düzenine doğru gidiyoruz izleyeceğiz göreceğiz neler olduğunu ..

5 Ocak 2020 Pazar

Amerika Neden Israrla Kanal İstanbul'un Yapılmasını İstiyor ? Montrö antlaşmasını bozmak için mi? Nato ya karadenzi de üs kurmak için mi? Kanal İstanbul rant getireceği yalan mı? kanal İstanbul dan geçecek gemilerden yüksek gelir elde edeceği doğru değil mi?



Amerika Neden Israrla Kanal İstanbul'un Yapılmasını İstiyor ?

Montrö antlaşmasını bozmak için mi?
Nato ya karadenzi de üs kurmak için mi?
Kanal İstanbul rant getireceği yalan mı?
kanal İstanbul dan geçecek gemilerden  yüksek gelir elde edeceği doğru değil mi?