31 Aralık 2018 Pazartesi

2019 YENİ YIL XX

Sevgili arkadaşlarım,akrabalarim,dostlarım,

Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar,gelecek yeni yılın bütün insanlığa saglik, huzur, mutluluk getirmesini temenni ederim.
2019 MUTLU BİR YIL OLACAK MI?🤔
Bugün 31 Aralık 2018 son günü
Yarın 1 ocak 2019 yeni yılın ilk günü
Sizlere geçen yıllarla ilgili güzel olaylar dan bahsetmek isterdim 
Size Kışın Harika bir doğa olayını anlatmak isterdim!
Sabah, birileri sanki beyaz karları döküyor diye
yıldızların güzelliklerini saçılıyor gökyüzün den üstümüze diye.bahsetmek isterdim..
Bak gökyüzünü hep birlik de yukarıda var görüyoruz diye
Dünyada harikalar oluyor ve var. Duyuyor musun Var. diye
Hepimiz e-mail yeni yıl mesajlarımızı hazırlıyoruz
arkadaşlarımıza dostlarımıza ve sevdiklerimize
gökyüzünde uçuşuyor mailler ile karlar yıldız kümeleri gibi ,
yıldızların güzellikleri saçılıyor gökyüzün den üstümüze...
Sabah, birileri sanki beyaz karları döküyor üstümüze
Dünyada hiç mucizenin olmadığını mı düşünüyorsun?
Diyorum ki: o günler belki de çok yakın
Belki bu gece veya belki yarın sabah 2019 da
Dünyada harikalar olacak var
Bir yerlerde olduğunu biliyorum
Sırası geldiğin de ortaya çıkacak
Sadece inan ve kendine güven.
Bazen bir inanç kırıntısı dahi olsa bile
Hayat kayıplar vermeden olmuyor
Ama bu acıların ölçüsüz olduğu bir yalandır.
Dağlarda çiçekler taşlardan çekilirken.
Gökyüzüne, güneşe ve şafağa doğru uzanırken
Bazen sadece hatırlıyorsun ...
Bir gün sonra “Yeni Yıl” olduğunu
Kar kış mevsiminde sinsi sinsi yağarken
Yakında peri masalı işe başlayacak diyorsun
Birileri kargaşa isteklerinin gerçek olmasını beklerken
Martın kocakarı soğuk da uyuştun mu nedir derdin
Sonuçta, yaşlı bir adama av olacağından mı korkuyorsun
Evime varabilecek miyim diye bir endişen mi var
Korkma bu şafaklar da çığlıklarımız duyulacak bir gün
Bir gün gelecek bizler
Yeni yılı çocuklarla gibi sevinçle karşılayacağız
Hava çam iğnelerinin kokusuyla dolarken çiğerlerimize
Özgürlüğün verdiği çoşku ile haykırdığımız da
Bir Yeni yılı daha çocuklarımızla birlik de sevinçle karşılayacağız
Necdet KONYA

29 Aralık 2018 Cumartesi

2019 YENİ YIL XX

TARİHİNİ BİLMEYENLER BİR GÜN YOK OLMAYA MAHKUM OLURLAR

Toplumlar tarihini bilmez ve küçümser ise yok olmaya mahkumdur. Anadolu tarihini araştırıp iyi okuyun..
Güney Doğu Anadolu'da hüküm sürmüş,
Asurlular nerede?
Urartular nerede?
Kuzey Anadoluda hüküm sürmüş Hattiler nerede?
Orta Anadolu'da hüküm sürmüş Hititler nerede?
Batı Anadolu'da, tarihin en zengin imparatorluğunu kurmuş Lidyalılar nerede?
Frigyalılar nerede?
Bizanslılar nerede?
Tüm bu imparatorluklar, savaşta yenilmekle kalmadılar, kültürlerini ve sosyolojik değerlerini de yitirdiler. Yok oldular. Sadece Türkler kaldı.
Türkleri Anadolu'dan yok etmek üzere, Batı var gücüyle çalışıyor. Bu amaçla, tarikatları kullanıyor.
Batı'nın Türkleri Anadoluda "yok etme politikası" yeni değil. Ingiliz Başbakanı Gladstone'den (1809-1898) beri devam ediyor.
Paris dörtlüsü denilen "Fransa, Ingiltere, Italya ve Yunanistan" tarafından, 1918 yılında Paris'de alınan "Türkleri Anadolu'da yok etme planı" 15 Mayıs 1918 yılında, uygulamaya konuldu. 300 bin Yunan askeri Izmire çıkarma yaptı.
Çıkarma günü, Izmir Metropoliti Hrisostomos işgalci askerleri karşıladı. "Türk kanı dökmek helaldir. Susuzluğumu gidermek için ben de bir bardak Türk kanı içeceğim" diyerek askerleri kutsadı ve işgalci komutanın ayaklarını öptü.
Karadeniz kıyılarında 1910-1922 yılları arasında Yunan ve İngiliz gemilerinin askeri gemileri bütün limanları işgal altında tuttuğunu bilmezsin inebolu,Samsun,sinop,ordu,giresun,trabzon,rize liman ve şehri bombaladıklarını bilmezsiniz.
Rusların Tirebolu harşıt önlerine kadar geldiğini bilmezsin
Ermenilerin ve Rumların ayaklanmalarını ve çetelerini bilmezsin..
Samsun limanını ingilizlerin kontrol ettiğini Trabzon ve etrafını Pontus devleti kurmak için Yunanlıların desteği ile Rumların Trabzon krallığını kurduğunuda bilmezsin.
TopalOsman Ağa nın Giresun ,Ordu ve samsunda rum çetelerini dağıttığını bilmezsiniz.
Koçgiri isyanını bastırdığını bilmezsin
Bilmediğiniz o kadar çok şey var ki tarihini okumuyorsun
Ama seni de beni de Türkiye diye bir vatan toprağını kurtarıcısı var ama sen onu bile bilmiyorsun
Oku da öğren oku kardeşim..
3 yıl 3 ay 24 gün işgalden sonra, Ulu önder Atatürk sayesinde, Yunanlılar hak ettikleri cevabı alıp denize döküldüler.Kışkırtıcı İngilizler sağlam kalan gemilerini toplayıp ülkelerine geri döndüler İtalyanlar ve Fransızlar zaten derslerini önceden aldıkları için ilk önce onlar ayrıldılar..
İngilizler masa başında alicengiz oyunları ile Türkiye yi zor durumda bırakmak istese de İsmet İnönü ve heyetine lozan da teslim oldular
O yıllarda Osmanlı imparatorluğunun sevr antlaşması ile ölüm ilanını imzaladığını bazıları inanmasada bakın İngilizlerin yeni versiyon devleti ABD deki yahudi kökenli zengini neler demiş okuyun beyler burada ki yanlış ise Dünya kütüphanlerinde İnternet de gerçekler yazıyor
Ama ülkemiz de ve bir de Kuzey Kore de yasak olan Wikipeda.org da tüm gerçekler yazıyor okuyup gerçekleri öğrenmek isteyene tabii.
Ünlü Amerikalı Banker Rockefeller "bir dahi çıktı, 100 yıllık planımız mahvoldu" diyor. Kastettiği dahi, Ulu Önder Atatürk, plan ise Türkleri Anadolu'da yok etme idi.



Batı, planından vaz geçmiyor. Bu amacla, hedeflerinde Önderimiz Atatürk var. Atatürk ilke ve inkilaplarını aşmadan, Türklerin Anadolu'dan yok edilmesi mümkün olmadığını iyi biliyorlar.
Yıllardır sistematik olarak önce köy enstülürini sonrada köy okullarını yok ettiler
Okulların yerlerini içi boş ama imamları olan camiler aldı yerlerini
İlim ve bilginin yerini Arapça ile ezbere dayanan dini takiyeler geldi halkın okumasını öğrenmesini istemediler
Yollar yaptılar fabrikaları aldılar
Havaalanları yaptılar olmayan yolcu garantileri verdiler
Köprüler yaptılar geçsende geçmesen de ödeme garantisi verdiler
Hastaneler yaptılar ücretlerini peşin tahsilat yaptılar
Sigortalı olmayı mecbur yaptılar emekli yaşını 65 e çıkardılar
Elektriği sattılar sayaç okuma bakım ücretini kakaladılar
Bankalar çoğaldı kredi kartları ile milleti bağımlı hale getirdiler
Tarım ürünleri desteğini kaldırıp yerli tohumu yasakladılar
Dışarıdan tarım ürünü ithal eder hale geldik
Hayvancılığı bitirdiler dışarıdan et ithal eden ülke olduk
Cumhuriyet dönemi yapılan tüm fabrikaları sattılar
Kağıt fabrikası olmayınca kağıt ithal eder olduk
Şeker fabrikalarını sattılar
üreticinin şeker pancarı elinde kaldı karaltında kaldı
Dışarıdan şeker ithal eden ülke olduk
Zeytin ekimini dikimini yasakladılar
Dünya ya zeytin yağı satarken dışarıdan zeytin yağı ithal eden ülke olduk..
Yaz yaz bitmiyor neler yapmamışlar ki ne diyeli Timurlenk ile Nasrettin hoca hikayesi gibi oldu ülkemiz
Akılları başımıza toplayın ülke elden gidiyor bu kadar israf ve tantana debdebe içinde hepimiz birilerinin oyununa geliyoruz iyi düşünün
Her kim ki, Atatürk'e karşı hareket ediyorsa, o Batı'nın emellerine hizmet ediyor Türk düşmanlığını bilerek veya bilmeyerek farazalara dayanarak yapıyorlar. Son günlerde o kadar çoğaldılar ki kim doğru söylüyor kim yanlış zaman gösterecek ama o zaman içinde
Türk Milletinin çok dikkat etmesi gerekiyor.


19 Kasım 2018 Pazartesi

EN KARLI YATIRIM NE DERSENİZ
OTOPARKLAR
Otopark İşletmeciliği, Otopark Yatırımı Yapmak
İSPARK ÜCRETLERİ 0-1 SAAT 7 TL DEN BAŞLIYOR



ATATÜRK HAVAALANI OTOPARK ÜCRETİ
AÇIK 0-1 SAAT 11,5 TL
KAPALI 0-1 SAAT 14 TL
SABİHA GÖKÇEN AÇIK KAPALI 01- SAAT 14 TL
İSTANBUL HAVAALANI
AÇIK 0-1 SAAT 15 TL
KAPALI 0-1 SAAT 19,5 TL




İş dünyasının Büyük patronlar bu iş de çok para olduğunu görünce balıklama daldılar ..
Türkiye’nin en büyük holdinglerinin patronları da var. Hesap basit, bu iş çok karlı
Kimler yok ki
Acıbadem hastaneleri ve vakfı Mehmet ali aydınlar sağlık hizmetleri otoparklarında
0-1 saat 10 tl den başlıyor kademeli devam ediyor
Habertürk gazete ve televizyonunun sahibi Turgay Ciner ise Taksim’deki merkez binanın bir bloğunda otopark işletmeciliği yapıyor.
Koç ve Doğuş marinalarındaki otoparkları işletiyor
Fiba Holding’in veliahtlarından Murat Özyeğin araç kiralama şirketine ait otoparkları işletiyor.
Yüksel İnşaat ise Şişli Park işletmeciliği şirketiyle otopark yatırımcılığına adım attı
Türkiye’nin en büyük holdinglerinin patronları da var. Hesap basit, bu iş çok karlı…
TÜRKİYE İstatistik Kurumu (TÜIK) verilerine re Türkiye’de 17 milyon 579 bin araç yollarda seyir halinde. Bu araçların 3 milvon 178 bin adedi de (yüzde 18) İstanbul’da kayıtlı.
Fazla söze gerek yok, hepimiz günlük hayatımızın her anında bu sorunla yüz yüze geliyoruz. İstanbul’da otopark ihtiyacı had safhada.
Otopark işi öyle sanıldığı gibi değnekçi işi değil. Bu alanda çok ciddi yatırımcı ve yatırımlar var.
Bir günde 2 milyon özel araçın istanbul trafiğinde olduğunu ve en az 1 milyon araçın park ettiğini düşünsenize otopark ücreti olarak kalış süresinin uzunluğuna parelel olarak otoparklardan kazanılan para yı görünce özellikle AVM ler şimdi Hastanelerin otoparkları para basma makineleri haline geldiğini görüyorsunuz artık bu kadar yağlı ballı geliri değnekçilere bırakırlar mı zannediyorsun ...



Her yıl çevre temizlik ve bina vergisi öderiz belediye ye oturduğumuz apartmalar yapılırken otoparkı olmayan binalar için sokak işgaliye ücreti alındığı halde bu gün İstanbul da metropol merkezlerin de binlerce ev sahibi evinin önüne park edemiyor İspark tarafından park parası isteniyor..

13 Kasım 2018 Salı

şağıda yazılı olanlar Erdal HÜROL 'un bitirme tezi olarak T.C.
ORDU ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
TARİH ANABİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
1831NÜFUS SAYIMINA GÖRE PAZARSUYU VE AKKÖY
KAZALARI NÜFUSU
HAZIRLAYAN
ERDAL HÜROL
AKADEMİK DANIŞMAN
PROF. DR. İLHAN EKİNCİ
ORDU-2017





BU LİSANS TEZİNDEN ÖZHAN ÖZTÜRK DEN EDİNDİĞİM BİLGİLER IŞIĞINDA SOYADIMIZLA İLGİLİ GEÇMİŞDE NELER OLMUŞ NEDEN BİZİM SOYADIMIZ TAHRİR DEFTERİNDE GÖZÜKMEDİĞİ İLE İLGİLİ GÖRÜŞLERİM

Yüksek lisan tezinde bahse konu olan Osmanlı hükümdarı 2 mahmut zamanında tutulan tahrir defterinde Talipli köyüne ait tahrir defterinde köyün ilk yerleşenlerin 1250-1260 yıllarında hane hane isimleri yazılı bizim Konya sülalaesinin neden ismi geçmediğine gelince bizim ilk yerleşimiz 1820 yıllarda tutulan kayıtlarda gözükmektedir oda e-devlet de nufus kayıtlarında soyağacını araştırdığınızda ortaya çıkmaktadır 1820-1250 yılları arasında 570 yıllık bir geçen süre vardır bu tarih altı nesilin yaşadığı bir zaman dilimidir bu tarihler arasında bulunduğumuz topraklar içinde Türkler başta türkmeler çepniler ve diğer Türk beylerinden 1071 yılı ile 1250 yılı arasında yerleşenler olmuş aynı topraklar üzerinde Rumlar,Ermeniler ve lazlar,çerkezler,gürcülerin Samsun ile Batum arasında topraklarda yaşadıkları görülüyor Bizans imparatorluğun devamı olarak Trabzon da Rum devleti kurulmuş Danişmendoğulları,Tacettinoğulları ve son olarak Hacıemiroğulları bu bölgede hüküm sürmüşler Trabzon rum imparatoru ile kızını Hacıemirbey oğlundan Süleyman beye vermiş Giresun kalesinde ve savaşlar olmuş zaman zaman İranda kurulan Akkoyunlu devleti bu bölgeye hakim olmuş bu yöreden bazı Türkmenler Akkoyunlu hükümetine katılmış Fatih sultan Mehmet 1461 de Trabzon rum imparatorluğuna son vermiş Giresun dan sinopa kadar olan bölge Osmanlıların yönetimine girmiştir işte 1461 ile 1820 yılları arasında geçen sürede Osmanlı devleti tarafından düzenlenmiş bir tahrir defteri ve kayıtları gözükmemektedir 16 yüzyılın sonları ve 17 yüzyılda Osmanlı devletinin Avrupa da Ortadoğu ve Kafkaslarda cephe savaşlarında yenilgiye uğrayıp toprak kaybettiği dönemlerde Ruslar Harşıt çayının olduğu bölgeye kadar zapt etmişler bolşevik isyanı ile bu bölgeyi Ermeni ve Rumlara bırakmış Trabzon da bir krallık kurulmuş PONTUS devleti olarak ilan etmişler sınırları da Batum dan Sinopa kadar olan bölge idi Rusların ve Yunanlıların desteği ile ilk önce çeteler kurup müslüman Türk köylerinde masum insanları öldürmüşler özellikle Mora yarımadasında ege adalarında yaptıkları müslüman ve Türkleri katletmelerine karadeniz bölgesinde devam etmelerinden dolayı 1850-1920 yılları arasında Giresun sahil kasabaları ve köylerinde yaşayanlar çoğu şebinkarahisar ve Alucra bölgelerine çekilmişler bizim de bir duyuma göre büyüklerimizin çaldağı civarında yüksek dağın etrafında yaşamlarını sürdürmeye çalıştıkları daha sonra Osmanşeyh köyüne geldikleri ve yerleştikleri söyleniyor belirli bir bey etrafında olmayan bu nedenle soyadı kayıtlarında rastlanmayan Konyaoğulları soyadı kanunu çıktığı yıllarda Konya ya gidip geldiği için konya soyadı aldığı bir rivayete görede buraya ilk yerleşen karamanoğularının Konya dan geldikleri ve onlarla aynı soydan olan ömerbölükbaşı nın Konya dan gönderilen Ordunun Rumların pontus çeteleri ile savaşan bölüklerinden birini yönettiği için bölükbaşı adı verildiği ve Osmanşeyhde iç güveysi olarak evlenerek kaldığı anlatılmış yazılı bir belge yok tek kayıt lı belgeler Nazım KONYA nın babası HAFIZ RASİM babası ÖMER DEDESİ HASAN HOCA dır onun evinde bulanan el yazması kitaplarında yazılı olan belgeler ölümünden sonra evde çıkan bir yangında malasef kül olmuş ben bu bilgileri şu anda 86 yaşında olan babam İzzet KONYA dan dinledim ve kayıt altına aldım söyledikleri ve anlattığı zaman mekan ve tarihler birebir uyduğu için elimden geldiği kadar ile bir kayıt oluşturdum ve bu konyaoğulları grubunda paylaşıma açtım aynı soyadı taşıdığımız gençlerimizin de zamanları elverdiği kadar araştırma yaparak destek olmalarını dilerim bu zamana kadar bir tek evren konya yeni kurulan Talipli köyü platformunda Emrah Tepe nin ya ilgi çekmek veya bir tez öne sürerek insanların ilgisini üzerine çekmesini başardı neydi tezi köyümüzün köklerinin alevilik ve bektaşiliğe dayandığı tezi idi ama işte belgeler ve araştırmalar ortada köyümüzün yerleşimde Türkmenler,çepniler başta olmak üzere çoğunlukla Türk soyundan gelenler yerleşmişler aralarında askerle ve mollalar olmuş ama bahsettikleri alevi ve bektaşi olmamıştır ben insanları sınıflara tarikatlara mezheplere ayrılmasına karşıyım hepsini aynı ve kandaşım ,kardeşim dostum olarak görüyorum alevi olması,sunni,şafi olması bir şey değiştirmez hepsini aynı şekilde tek ve bir olarak yaratıcının bir varlığı olarak eşit olarak bakarım.
Sonuç olarak köyümüz ve insanlık için yapılacak her türlü yardım ve hayırlı işe ayrım göstermeden katılmasını isterim herkesin güzel ve insanlarımızın iyiliği için çalışan tüm insanlar benim için değerlidir ve elimden geldiği kadar yardım etmeye çalışırım sizlerde değerlendirmenizi kendi düşüncelerinize göre hür ve özgür olarak belirtin kim iyi ve güzelden yana ise onu desteklemeyi sürdürmenizi dilerim ..
sevgi ve saygı ile kalın akrabalarım ,dostlarım ve kardeşlerim
Necdet KONYA.
Grup Yöneticisi





**********************************************************
ÖĞRENCİ BEYAN METNİ*
Yüksek Lisans tezi olarak savunduğum “1831 Nüfus Sayımına Göre Akköy
ve Pazarsuyu Kazaları Nüfusu” adlı çalışmamın, tarafımdan bilimsel ahlak ve
geleneklere aykırı düşecek bir yardıma başvurmadan yazdığımı ve yararlandığım
kaynakların “Kaynakça” bölümünde gösterilenlerden farklı olmadığını, belirtilen
kaynaklara atıf yapılarak yararlandığımı belirtir ve bunu onurumla doğrularım.
07/07/2017
Erdal HÜROL 12530300029
**********************************************
2 Karye-i Taliblü-Samur
Sayfa 5
HANE 1
1- İmamı, orta boylu müzellef sakallu Ömer Efendioğlu molla Hüseyin bin
Abdullah sinn: 24, Fevt fi 6 Za sene 1257.
2- Hatip, kardeşi sarı sakallu molla Osman bin Abdullah sinn: 40, Tevellüt
oğlu Yusuf veled-i mezbur sene 1257.
3- Yiğeni Abdullah bin Osman sinn: 1
HANE 2
4- Akköy Kazası Naibi, orta boylu kara sakallu Karamanoğlu molla Mustafa
bin Hasan sinn:30, Tevellüt oğlu Esat fi selh B sene 1256, Tevellüt oğlu
Mahmut fi 13 B sene 1256, Tevellüt oğlu Ahmet fi 21 Za sene 1253.
5- Oğlu Mehmet Naim bin mezbur sinn: 1
6- Karındaşı Halil sinn: 5, Malum sene 1258.
7- Mücrim. Üvey babası kır bıyıklı Ahmet bin Ali sinn: 42
Sayfa 6
HANE 3
8- Muhtarı. Uzun boylu kumral sakallu Kündelioğlu Ömer bin Hasan sinn:
33, Tevellüt oğlu Ali fi 5 Z sene 1251.
9- Oğlu İbrahim bin mezbur sinn: 8, Malum sene 1255.
10- Diğer oğlu Hasan bin mezbur sinn: 2
HANE 4
11- Orta boylu kumral bıyıklı Ak Mehmetoğlu Mahmut bin Hasan sinn: 35,
Müsinn: sene 1257, Fevt sene 1257. Tevellüt oğlu Mustafa fi gurre-i Za
sene 1254, Fevt sene 1257.
12- Oğlu Hasan bin mezbur sinn: 2, Fevt fi 5 Z sene 1251.
HANE 5
13- Orta boylu ter bıyıklı Koçoğlu Mustafa bin Saadullah sinn: 25
HANE 6
14- Orta boylu ter bıyıklı Gülekoğlu Mehmet bin Halil sinn: 22
15- Karındaşı Mustafa bin mezbur sinn: 6, Malum sene 1258.
HANE 7
16- Orta boylu ter bıyıklı Lazoğlu Memiş sinn: 21, Tevellüt oğlu Ahmet sene
1257.
17- Karındaşı Hüseyin bin mezbur sinn: 13, Tevellüt oğlu Salih fi 11 R sene
1258.
18- Diğer karındaşı Süleyman bin mezbur sinn: 8, Malum sene 1255.
19- Diğer karındaşı Mehmet bin mezbur sinn: 5, Fevt fi 5 Z sene 1251
20- Diğer karındaşı Ali bin mezbur sinn: 1, Fevt fi 5 Z sene 1251.
HANE 8
21- Orta boylu kır sakallu molla Velioğlu Ahmet bin Salih sinn: 45, Fevt fi 5 R
sene 1251.
22- Oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 6, Fevt fi 5 R sene 1255.
23- Üvey oğlu Salih bin Mustafa sinn: 10, Malum sene 1253.
24- Diğer üvey oğlu Emin bin mezbur sinn: 7, Malum sene 1257.
25- Yiğeni Hasan bin Mustafa sinn: 10, Malum sene 1253.
26- Diğer yiğeni Salih bin mezbur sinn: 2
HANE 9
27- Orta boylu kara bıyıklı Alicanoğlu Süleyman bin Ali sinn: 40, Müsinn:
sene 1252.
28- Oğlu Ali bin mezbur sinn: 1
29- Karındaşı şabb-ı emred Hasan bin mezbur sinn: 16
Sayfa 7
HANE 10
30- Mağdur. Orta boylu kır sakallu Terzi Haliloğlu Ali sinn: 60, Fevt fi gurre-i
B sene 1252.
31- Oğlu şabb-ı emred Halil sinn: 17, Fevt fi 5 Z sene 1255.
32-Deli Osmanoğlu Osman bin Ahmet sinn: 5, Malum sene 1258.
33- Karındaşı Ali bin mezbur sinn: 3
HANE 11
34- Orta boylu kara sakallu Yakasızoğlu Emin bin Mehmet sinn: 35
HANE 12
35- Orta boylu kara bıyıklı Tataroğlu Salih bin Ali sinn: 30, Tevellüt oğlu
Mehmet fi gurre-i C sene 1259.
HANE 13
36- Orta boylu Kara bıyıklı Kancaoğlu Ali bin sinn: 21
HANE 14
37- Orta boylu kır sakallu Çarçaroğlu Ali bin Hasan sinn: 40, Müsinn: sene
1252, Reft be Asitane fi 10 S sene 1252, Fevt fi 15 Ca sene 1259, Tevellüt
oğlu Ömer fi gurre-i Ra sene 1257.
HANE 15
38- Orta boylu kara bıyıklı Bediroğlu Hüseyin bin Ali sinn: 40, Tevellüt oğlu
Ömer fi 15 C sene 1259, Tevellüt oğlu Ömer fi 5 R sene 1251, Tevellüt
oğlu Halil fi 11 L sene 1253.
39- Oğlu Yakup bin mezbur sinn: 4, Malum sene 1260.
40- Diğer oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 1
HANE 16
41-Orta boylu ak sakallu Fetvacıoğlu Hacı Mahmut bin Hüseyin sinn: 90,
Fevt fi 5 R sene 1251.
42- Oğlu kara bıyıklı Mustafa bin mezbur sinn: 45
43- Haifidi kara bıyıklı Ali bin Hasan sinn: 29
44- Diğer hafidi ter bıyıklı Mehmet bin mezbur Mustafa sinn: 25, Fevt fi 11 Ra
sene 1257.
45- Diğer hafidi İbrahim bin mezbur sinn: 5, Malum sene 1258.
46- Diğer hafidi Hüseyin bin mezbur sinn: 1
47- Orta boylu ter bıyıklı Azaklıoğlu Mehmet bin Süleyman sinn: 18, Tevellüt
oğlu Osman fi 10 L sene 1255, tevellüt oğlu Ali fi 3 sene 1258.
HANE 17
48-Orta boylu kır sakallu Numanoğlu Mustafa sinn: 60
49- Oğlu ter bıyıklı Hasan bin mezbur sinn: 22
50- Diğer oğlu Ahmet bin mezbur sinn: 2
HANE 18
51- Orta boylu kır sakallu Sabuncuoğlu Mustafa bin Halil sinn: 50, Tevellüt
oğlu Hüseyin fi gurre-i R sene 1252, Fevt fi 27 B sene 1252.
52- Oğlu Halil bin mezbur sinn: 10, Malum sene 1252.
53- Diğer oğlu Numan bin mezbur sinn: 8, Malum sene 1255.
54- Diğer oğlu Mahmut bin mezbur sinn: 2
HANE 19
55- Orta boylu kara bıyıklı Katmiroğlu Salih bin Halil sinn: 35, Müsinn: sene
1257. Tevellüt oğlu Ahmet fi 11 L sene 1253.
56- Çolak. Karındaşı kara bıyıklı Mehmet bin mezbur sinn: 32, Fevt fi 7 R
sene 1254.
57- Yiğeni Halil bin Mehmet sinn: 3
HANE 20
58-Orta boylu ak sakallu Farsioğlu Mehmet bin Ahmet sinn: 70
59- Muzır. Karındaşı sarı sakalu Feyzullah bin mezbur sinn: 45, Fevt fi gurre-i
R sene 1259.
60- Oğlu Ahmet bin mezbur sinn: 8, Malum sene 1255.
61- Diğer oğlu Ali bin mezbur sinn: 5, Malum sene 1258.
62- Diğer oğlu Veli bin mezbur sinn: 3
HANE 21
63-A’rac. Orta boylu ak sakallu Atmacaoğlu Fazil bin Hasan sinn: 65
64- Oğlu kara bıyıklı Süleyman bin mezbur sinn: 32, Tevellüt oğlu Mehmet fi
11 C sene 1258, Tevellüt oğlu Ahmet fi 11 C sene 1258, Tevellüt oğlu
Ahmet 10 Ş sene 1258, Tevellüt oğlu Hasan veled-i mezbur fi 5 Z sene
1255.
65- Diğer oğlu ter bıyıklı Mustafa bin mezbur sinn: 27, Tevellüt oğlu Veli fi 12
L sene 1256.
66- Diğer oğlu şabb-ı emred Hüseyin bin mezbur sinn: 15
HANE 22
67- Orta boylu ter bıyıklı Davutoğlu Bekir bin ? sinn: 28, Fevt fi 15 L sene
1253.
68- Orta boylu ter bıyıklı Deli molla oğlu Mehmet bin Ali sinn: 18
Sayfa 8-9
HANE 23
69- Orta boylu kır sakallu Karakullukoğlu Mustafa bin Mehmet sinn: 50
70- Oğlu kara bıyıklı Ali bin mezbur sinn: 27, Tevellüt oğlu Mustafa fi 5 C
sene 1253.
71- Diğer oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 1
HANE 24
72-Mazur. Kısa boylu ak sakallu Abdullahoğlu Mustafa bin İbrahim sinn: 70,
Fevt fi gurre-i R sene 1256.
73- Oğlu ter bıyıklı Mehmet mezbur sinn: 21, Tevellüt oğlu Hasan fi gurre-i R
sene 1252.
74- Diğer oğlu Yusuf bin mezbur sinn: 11, Fevt fi 17 Z sene 1253.
75- Diğer oğlu Ahmet bin mezbur sinn: 6, Malum sene 1257.
76- Diğer oğlu Ali bin mezbur Mehmet sinn: 3
Hafidi Mustafa bin mezbur Mehmet sinn: 3
HANE 25
77-Uzun boylu ak sakallu Baba Hasanoğlu Ali bin İbrahim sinn: 70, Fevt fi 19
N sene 1253.
HANE 26
78-Uzun boylu kara sakallu Yusufoğlu Osman sinn: 40, Müsinn: sene 1252.
79- Oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 9, Malum sene 1254.
80- Diğer oğlu Ali bin mezbur sinn: 7, Fevt fi 9 B sene 1256.
81- Diğer oğlu Yusuf bin mezbur sinn: 3
HANE 27
82-Orta boylu sarı sakallu akçelioğlu Mehmet bin Ömer sinn: 50, Fevt fi 5 Za
sene 1255.
83- Oğlu ter bıyıklı Süleyman bin mezbur sinn: 25, Tevellüt Yusuf fi 19 C sene
1259. Tevellüt oğlu Ali fi gurre-i B sene 1258.
84- Diğer oğlu şabb-ı emred Hasan sinn: 15
85- Diğer oğlu şabb-ı emred Ömer bin mezbur sinn: 12.
86- Diğer oğlu Halil bin mezbur sinn: 10, Fevt fi 10 B sene 1252.
87-Hafidi Osman bin mezbur Süleyman sinn: 1
88- Yiğeni Mustafa bin hasan sinn: 10, Malum sene 1253, Reft be Asakir-i
Bahriye, fevt fi gurre-i B sene 1254.
89- Diğer yiğeni Hüseyin bin mezbur sinn: 7, Malum sene 1256.
HANE 28
90-Orta boylu kara sakallu Kara Ahmetoğlu Ömer sinn: 40, Müsinn: sene
1252.
91- Oğlu şabb-ı emred Ali bin mezbur sinn: 15
92- Diğer oğlu Osman bin mezbur sinn: 6
HANE 29
93-Muhtar, orta boylu sarı sakallu Deli Salihoğlu Mustafa sinn: 45, Fevt fi 11
M sene 1256.
94- Oğlu Abdullah bin mezbur sinn: 5, Fevt fi 5 Z sene 1251.
95- Diğer oğlu Ali bin mezbur sinn: 3
96- Diğer oğlu Salih bin mezbur sinn: 1
97- Karındaşı şabb-ı emred İbrahim bin mezbur sinn: 20
HANE 30
98-Orta boylu kara sakallu Hamioğlu Ahmet bin Osman sinn: 40, Müsinn:
sene 1252.
HANE 31
100-Uzun boylu kumral bıyıklı Emir Ahmetoğlu Eyüp sinn: 26
101-Oğlu Ahmet bin mezbur sinn: 2
102- Nizam’da, şabb-ı emred Deli Süleymanoğlu Ali sinn: 18, Fevt fi 5 R sene
1251.
103- Nakil giden, orta boylu kara bıyıklı Muratoğlu İbrahim sinn: 40, Amed be
Kaza-i Ünye fi gurre-i C sene 1254, Tevellüt oğlu Mehmet veled-i merkum sene
1256.
104- Nakil giden, oğlu Ahmet sinn: 3, Amed be Kaza-i Ünye fi gurre-i C 1254.
105- Nakil giden, orta boylu ter bıyıklı Ali bin İbrahim sinn: 25, Amed be Karyei
Meleklü fi 5 Z sene 1254.
Haneha: 31, Nüfusu Nefs: Müsinn: 14, Tüvana 39, Sagir 49, toplam 102 kişi
kayıtlıdır.
Karye-i Taliblü-Samur Göçebesi
Sayfa 9-10
HANE 1
1- Orta boylu kara sakallu Kara Alioğlu Hasan bin Ali sinn: 45, Reft be Kazai
Tirebolu fi 5 Z sene 1255, Tevellüt oğlu Osman fi 5 R sene 1251.
2- Oğlu şabb-ı emred Ali bin mezbur sinn: 15, Bu dahi reft be.
3- Diğer oğlu İbrahim bin mezbur sinn: 9, Malum sene 1254, Bu dahi reft be.
4- Diğer oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 7, Bu dahi reft be.
5- Diğer oğlu Mustafa bin mezbur sinn: 5, Bu dahi reft be.
6- Diğer oğlu Hasan bin mezbur sinn: 2, Reft bu dahi.
HANE 2
7- Orta boylu kara bıyıklı Gülmezoğlu İbrahim bin Mehmet sinn: 30, Tevellüt
oğlu Mehmet fi 5 R sene 1251, Tevellüt oğlu Hasan fi 15 L sene 1253.
HANE 3
8- Orta boylu kara bıyıklı Deli Alioğlu Ali bin Hüseyin sinn: 35, Tevellüt
oğlu Hasan sene 1257.
9- Orta boylu kara bıyıklı Gülüroğlu Mustafa bin Hasan sinn: 45
HANE 4
10- Orta boylu sarı sakallu Çakır Alioğlu Süleyman sinn: 45, Fevt fi 11 B sene
1253.
11- Oğlu Ali bin mezbur sinn: 5, Tevellüt oğlu Mustafa fi gurre-i N sene 1256.
HANE 5
12- Orta boylu sarı sakallu Yusufoğlu Mehmet bin Hüseyin sinn: 45, Reft be
Kaza-i Tirebolu fi 5 Z sene 1255, Tevellüt oğlu İbrahim fi gurre-i R sene
1253, Bu dahi reft be.
13- Oğlu Halil bin mezbur sinn: 9, Malum sene 1254, Bu dahi reft be.
14- Diğer oğlu Hüseyin bin mezbur sinn: 7, Bu dahi reft be.
15- Diğer oğlu Hasan bin mezbur sinn: 2, Bu dahi reft be.
16- Karındaşı kumral bıyıklı Osman bin mezbur sinn: 35, Müsinn: sene 1258.
17- Oğlu Ali bin mezbur sinn: 2
Sayfa 10
HANE 6
18- Uzun boylu kara sakallu Abdulşakiroğlu Salih bin Hüseyin sinn: 45
19- Karındaşı kara bıyıklı Ali bin mezbur sinn: 41, Reft be Kaza-i Tirebolu fi 5
Z sene 1255.
20- Oğlu Hüseyin bin mezbur sinn: 10, Malum sene 1253, Bu dahi reft be.
21- Diğer oğlu Hasan bin mezbur sinn: 6, Bu dahi reft be.
22- Diğer oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 3, Bu dahi reft be.
HANE 7
23-Orta boylu Boyunsuz Yusufoğlu Ali bin Hasan sinn: 60
24- Oğlu Hasan bin mezbur sinn: 3
25-Karaalioğlu sagir Ali sinn: 9, Malum sene 1254.
26- Menteşeoğlu sağır Hüseyin bin Ali sinn: 7, Reft be Diyar-ı Aher’de fi 21 R
sene 1252.
HANE 8
27- Uzun boylu kara bıyıklı Bayramoğlu Hasan bin Ali sinn: 34. Amed be
Kaza-i Keşap
28- Oğlu Mehmet bin mezbur sinn: 2, Fevt fi 25 R sene 1253.
HANE 9
29- Uzun boylu kara bıyıklı Adaluoğlu İbrahim bin Mustafa sinn: 40, Fevt fi
27 B sene 1253.
HANE 10
30-Uzun boylu kara bıyıklı Çakıroğlu Mustafa bin Ali sinn: 35, Fevt fi 27 B
sene 1253.
31- Oğlu Ali bin mezbur sinn: 2, Fevt fi 11 B sene 1253.
32- Diğer oğlu Feyzullah bin mezbur sinn: 1, Fevt fi 15 Ca sene 1253.
HANE 11
33- Orta boylu sarı bıyıklı Çolakoğlu Mehmet bin İbrahim sinn: 33, Amed be
Kaza-i Giresun.
34- Oğlu Hasan bin mezbur sinn: 2
35- Karındaşı kumral bıyıklı Eyüp bin mezbur sinn: 30. Reft be Kaza-i
Giresun fi selh L sene 1254.
36- Oğlu Mustafa bin mezbur sinn: 1, Bu dahi reft be.
HANE 12
37-Orta boylu sarı bıyıklı Kethüdaoğlu Mustafa bin Ali sinn: 30, Tevellüt oğlu
Ömer fi gurre-i C sene 1259.
HANE 13
38-Orta boylu ak sakallu Çakmakoğlu İbrahim bin Halil sinn: 65, Fevt fi 11
Za sene 1250.
39- Oğlu Halil bin mezbur sinn: 5, Malum sene 1258.
40-Orta boylu ter bıyıklı Uğurluoğlu Süleyman bin Ali sinn: 22, Tevellüt oğlu
Osman fi gurre-i C se e 1259, Tevellüt oğlu Ali fi 4 R sene 1252.
41- Karındaşı Hüseyin veled-i mezbur sinn: 10
42-Mücrim, orta boylu kır sakallu Karakulakoğlu Ali bin Osman sinn: 60.
Reft be Kaza-i Ordu fi 5 Ra sene 1253.
43- Laz oğlu Osman bin Abdullah sinn: ? , Reft be Diyar-ı Aher’de fi 5 R sene
1251.
44- Karındaşı şabb-ı emred İsmail bin mezbur sinn: 15, Reft be bu dahi.
45-Mücrim, orta boylu ak sakallu Alaçoğlu Hüseyin bin Abdullah sinn: 70
46- Şabb-ı emred Yusufoğlu Ali bin Hüseyin sinn: 15, Reft be Asakir-i
Bahriye fi gurre-i Z sene 1253.
47- Orta boylu şabb-ı emred Hayatoğlu Hasan bin Ali sinn: 25, Reft be Diyar-ı
Aher’de fi 5 R sene 1251.
48- Karındaşı Ali bin mezbur sinn: 10, Reft be bu dahi.
49- Diğer Kebir karındaşı kara bıyıklı Recep sinn: 30
50- Şabb-ı emred Dülgerustaoğlu İlyas bin Halil sinn: 10
51- Nakil giden, Boş kayıt
52- Kısa boylu kara sakallu Musaoğlu Mehmet bin Hasan sinn: 40, Amed be
Kaza-i Pazarsuyu fi 9 B sene 1252.
53-Nakil giden, orta boylu sarı bıyıklı Kara Alioğlu Halil bin Ali sinn: 60,
Amed be Kaza-i Pazarsuyu fi 5 Za sene 1253, Reft be Kaza-i Bulancak fi 5
L sene 1254.
54- Karındaşı orta boylu ter bıyıklı Mustafa bin mezbur sinn: 25, Amed be
Kaza-i Pazarsuyu, Reft be Kaza-i Ünye fi 13 L sene 1254.
55-Orta boylu ak sakallu Civelekoğlu Hüseyin sinn: ? , Amed be Nahiye-i
Ebulhayr fi gurre-i Ca sene 1256, fevt fi gurre-i M sene 1256.
56- Diğer oğlu şabb-ı emred İbrahim sinn: 22, Amed be bu dahi.
57- Diğer oğlu şabb-ı emred İsmail bin mezbur sinn: 15, Bu dahi.
58- Diğer oğlu Salih bin mezbur sinn: 11, Bu dahi.
59- Diğer oğlu Ali bin mezbur sinn: 9. Bu dahi
60- Diğer oğlu Halil sinn: 5. Bu dahi
Haneha: 13, Nüfusu Nefs Müsinn: 10, tüvana: 16, sagir: 34 kişi, toplam 60
nüfus kayıtlıdır.

20 Ağustos 2018 Pazartesi


BU ÜLKENİN NASIL KURTULDUĞUNU ÖĞRENMEK İSTEMEYENLER 
DÜNYANIN BEĞENİSİNİKAZANMIŞ BİR BEYİN VE BİR MANİPLE CİHAZI İLE  UYKUSUZ GECEN GECELERİNİ BİLSELER
ÖZGÜR VE HÜR BİR ÜLKE OLARAK EZAN SESLERİ ALTINDA KURBANINI KESİP İBADETİNİ YAPTIĞI BU ÜLKENİN KURTARICILARINA SÖYLEDİKLERİNDEN UTANIRLAR!! 

BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN 


Bu gün bayram diye güzel bir yazı yazacaktım eş dost hısım akraba ziyaret edebildiğimiz ediyoruz edemediklerimize de eski günlerde yazdığım bayram tebrik kartları aklıma gelmişti ne zaman sosyal medya da çok sevdiğim müzik hocamıza ülkemiz de yaşamayan Türkler den birisi seviyesiz ce cümleler kullanmış o insanın profiline girdim Atatürk,ismet inönü,ecevit,süleyman demirel hepsi Osmanlıyı yıkan dış güclerin mason ajanları olduğunu ifade ediyor daha neler neler ne diyeceksin böylelerine sadece şunu söylemek istiyorum o şahıslar kimi Hollanda da,Kimi İsveç de,Belçika da,Almanya da modern çağın bütün nimetlerini kullanıp en yeni teknolojinin ürünlerinden faydalanıp Bu ülkeyi o yaşadığı ülkelerin istilasından kurtaran Mustafa kemal ATATÜRK ‘ün Telgrafhane de iki de bir kopan telgraf direklerine çıkıp  canı pahasına onaran insanların özgür ve hür bir ülkeye kavuşturmak için günlerce aylarca 1835byılında samuel MORS isimli bilim adamının icat ettiği bir maniple cihazına mors alfebesine ait harflerin tıklayarak karşı tarafa yazılı metinleri saatlerce göndermek için çırpınan son osmanlı padişahları ve İstanbul meclisi ile telgrafları bir okumuş olsalar belki söylediklerinden utanırlar derim ama bunlar da yüz kalmamış ki utansınlar yazıklar olsun böylelerine
Aklıma Rahmetli Talip APAYDIN'IN 1967 yılında yayımlanan ''Karanlığın Kuvveti'' adli kitabında yer alan anısı aklıma geldi eğer sıkılmazsanız gerçekleri görmek isteyenler sonuna kadar okumalarınız tavsiye ederim

 

Talip APAYDIN'IN 1967 yılında yayımlanan ''Karanlığın Kuvveti'' adli kitabında yer alan anısı:
Kurban bayramı tam kışın ortasına rastlıyordu.
O günler bir soğuktu, bir soğuktu...
Kar, fırtına, tipi... Eskişehir ortalarında papaz harmanı savruluyordu. Göz gözü görmüyordu dışarılarda.
Sular donmuştu hep.
Seydi Suyu iri buz parçaları akıtıyordu.
Santral kanalı kapandığından, elektriklerimiz kaç gündür doğru dürüst yanmıyordu.
Akşam seminerlerinde kitap okuyamıyorduk, ders çalışamıyorduk.
Lambalar ikide bir usulca sönüveriyordu.
Dersliklerimizde pelerinlerimizle oturuyorduk da, gene de ısınamıyorduk.
Musluklarımızdan su akmıyordu. Ellerimizi yüzlerimizi yıkamak için dere kıyısına gidiyorduk. İçme suyumuz yoktu.
Üç gün bayram iznimiz vardı, ama bu soğukta nereye gidecektik? Köyü yakın olan öğrenciler gitti ancak.
Bayram sabahı kampana çaldı. Dışarıda toplanılacak dediler.
Başımızı gözümüzü sararak, büzülerek çıktık.
Müdürümüz Rauf İnan merdivende bizi bekliyordu.
Üstünde palto bile yoktu. Ellerini arkasına bağlamıştı.
Boz urbaları içinde, yağsız çehresiyle bir heykel gibiydi.
Savrulan karlardan gözlerini kırpıştırıyordu.
O halini görünce usulca pelerinlerimizin yakalarını indirdik.
Ellerimizi cebimizden çıkardık.
"Arkadaşlar !" diye başladı. Bir canlıydı sesi, bir heybetliydi.
Önce yılgınlık psikolojisinin zararlarını anlattı.
Korkan insanın muhakkak yenileceğini ve korktuğuna uğrayacağını söyledi.
Bu hava soğuk evet, fakat siz isterseniz üşümezsiniz, dedi..
Olduğumuz yerde birkaç kez sıçramamızı ve kuvvetli tepinmemizi istedi.
Dediğini yaptık. Birden ısınmıştık sanki. Hoşumuza gitmişti.
Bugün bayram, dedi. Şimdi birbirimizi tebrik edeceğiz.
Sonra yapacağımız iki iş var:
Ya tekrar içeri girip sıralarda büzülmek, mıymıntı mıymıntı oturmak, bu üç günü böyle faydasız, hatta zararlı geçirmek, can sıkıntısından patlamak.
Boşuna içlenmek. Üstelik üşümek.
Yahut da kazmayı, küreği alıp, santral kanalını temizlemeye gitmek.
Emin olun gidenler, kalanlar kadar üşümeyecektir.
Çünkü inanarak çalışan insan ne soğukta üşür, ne sıcakta yanar.
O; yücelten, dirilten, kuvvetli kılan bir heyecan içinde her türlü güçlüğün üstüne çıkmıştır...
Onu hiçbir karşı kuvvet yolundan alıkoyamaz.
Yeter ki bir insan yaptığı işin gereğine inansın.
"Ben şimdi kazmamı küreğimi alıp kanala gidiyorum" dedi.
Çünkü kanal açılınca elektriklerimiz yanacak.
Elektrik yanınca okulun işleri yoluna girecek. Kitap okuyabileceksiniz, ders çalışabileceksiniz.
Sularınız akacak, yıkanabileceksiniz.
Size şunu söylüyorum, "bizim asıl bayramımız,
yurdumuz bu gerilikten, bu karanlıktan kurtulduğu gün başlayacaktır."
Şimdilik bize düşen milletçe çalışmak, çok çalışmaktır.
Parolamız şu olmalıdır:
"Bayramlarda çalışırız bayramlar için".
Ben gidiyorum. Gelmek isteyenler gelsin.
Heyecanlanmıştık, üşümemiz geçmişti.
Hepimiz geleceğiz! diye bağırmıştık.
Bayramda çalışırız bayramlar için!
Bayramda çalışırız bayramlar için!
Altı yüz kişi böyle bağırdık.
Sonra da kazma kürekleri koyduğumuz işliğe doğru bir koşuşma başladı.
İnsanların böyle canlanması, bir amaca doğru saldırması belki sadece savaşlarda görülür..
Santral havuzundan başlayarak onar metre arayla su kanalına dizildik.
Çıplak Hamidiye Ovası ayaz. Kırıkkız Dağı'ndan doğru zehir gibi bir rüzgâr esiyor.
Pelerinlerimizin etekleri uçuşuyor.
Kazmayı vurdukça yüzlerimize buz parçaları fırlıyor.
Bazı yerlerde kar her yeri doldurmuş, kanal dümdüz olmuş.
Nereyi kazacağız belli değil.
Müdürümüz, öğretmenlerimiz başımızda dört dönüyorlar.
Bir o yana koşuyorlar, bir bu yana.
Öyle çalışıyoruz ki, boyunlarımızdan buğu çıkıyor.
Bazen adam boyunda buz parçalarını elleyip çıkarıyoruz kıyıya.
Kimisi bağırıyor, kimisi kazmalara tempo tutuyor. Bir gürültü gidiyor kanal boyunca.
Yeşilyurt köylüleri evlerinin önüne çıkmış, bize bakıyorlar..
Böyle çalışmamıza alışkınlar ama bayram günü, bu soğukta nasıl donmadığımıza şaşıyorlar.
Yeşilyurtlu arkadaşımız Azmi, köyü yakın olduğu için izinli ya!
Bize evlerden bazlama ekmek taşıyor. Köylü ekmeğini özlemişiz, aramızda kapışıyoruz.
Yukarılardan, aşağılardan ikide bir sesler yükseliyor:
Bayramda çalışırız bayramlar için!
Koca ova çınlıyor. Taa uzaktan Hamidiye'nin, Mesudiye'nin köpekleri ürüyorlar.
Bu kış günü böyle seslere anlam veremiyorlar herhalde.
Ayaz ovanın ıssızlığı yırtılıyor.
O gün o kanalın yarı yerini açtık.
Bir buçuk metre derinliğinde, uzun, derin bir çukur karları yara yara gitti.
Ertesi gün taa bende kadar tamamladık. Sonra merasimle suyu saldık.
Nazlı bir gelin getirir gibi önünden ardından yürüyerek, türküler marşlar söyleyerek getirdik
ve geç zamanda, santral havuzuna döndük,
sonra bir baktık, okulumuzun balkonuna asılı olan "Ç K E" (Çifteler Köyü Enstitüsü ) tabelası ışıl ışıl yandı...
O zamanki sevincimizi nasıl anlatmalı? Üşümüş ellerimiz alkıştan ısındı.
"Yaşa var ol" seslerimiz ufukları kapattı.
Dünyanın en içten gelen, en coşkun bayramı oldu belki.
Hiç unutmam bir arkadaşımız kendi ellerini öpüyordu.
"Aferin ulan eller, diyordu, bu elektriğin yanmasında senin de hissen var, yaşasın."
Sevinçten gözlerimiz yaşarmıştı. Müdürümüz bir tümseğe çıktı. Birkaç kelimeyle başarımızı tebrik etti.
Her nokta koyuşta "sağool!" diye bağırıyorduk..

Şimdi, dedi, depomuza su dolacak, banyoyu yakacağız.
Yıkanın ve çalışıp başarmış insanların huzuru içinde uyuyun.
İşte gördünüz, inanarak çalışan yapar! Amacına ulaşır!
Bu heyecanla çalışmaya devam edersek, biz Türkiye'yi de yükseltebiliriz!
- Yükselteceğiz!, diye bağırdık.
Bayramda çalışırız bayramlar için!
-Bayramda çalışırız bayramlar için!
İçeri girdik, musluklardan şarıl şarıl sular akıyordu. Birbirimizi tebrik ediyorduk
“Unutulmaz bir bayramdı."