29 Ekim 1923 Cumhuriyetin 99 kuruluş kutlamaları ve tarihi ile ilgili yazımı 28 Ekim sabahı aşağıda ki şekli paylaşım yapacaktım
Torunum Atlasın gözünde kızarlık nedeni ile Bağdat caddesindeki doktoruna saat 12.45 de bıraktım
100 metre ilerde Eren köy Galip paşa cami de Cuma namazı kılmak için cami avlusunda yerimi aldım
3 tane cenaze vardı cami avlusun da
dört gözle bekliyorum günün anlamı ve önemine uygun ne konuşacak
Bu gün 28 ekim yarın 29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilan edilmiş
Bekliyorum
İmam efendinin eline verilen metinde bu ülkenin kurtuluşundan bahsedecek hayatlarını kaybeden şehitlere ve ülkenin kurtarıcılarına Mustafa Kemal Atatürk,Kazım Kara Bekir ,İsmet İnönü ve Fevzi çakmak hayırla dualarla anılacak yüzlerce subay yüz binlerce asker dualarla anılacak
İmam baktım aile nasıl kurulur nikah ahitleri aile sorunlardan bahsediyor
Konuştukları incir çekirdeğini doldurmayan laflar
29 Ekim 1923 de Cumhuriyet ilanından 5 ay sonra 3 mart 1924 de Atatürk’ün emri ile kurulan Din işleri Başkanlığı
Cumhuriyetin kuruluşunu Cuma hutbelerinde konuşulacak kadar mühim görmüyorsa
kendine bu görevleri verenleri ahde vefa ile anmıyorsa
Burada büyük sorun vardır diye düşünüyorum
Cumhuriyet ilan edildiğinde ağlayan üzülenlerin soyundan mı geliyorlar diye düşünmeden edemiyorum
Büyük konuşmak istemiyorum ama bir daha asla bir insanın arkasında durmak istemiyorum
Benim mabedim gök kubbenin altı artık orada gök tanrım yer tanrım bana yeter
kula kulluk etmek isteyenler biat etmeye devam edebilirler
İnsan da biraz utanma arlanma ve vicdan varsa aşağıda yazdıklarımın doğru olup olmadığını düşünür ve bu ülkenin kurucularını yılda bir kere olsun dua ile minnetle anar
Hala olayın şokunu atlamadım artık beni kimse doğru yaptıklarına beni inandıramaz burada ben kasıt görüyorum..
28 Ekim 1923 günü Atatürk efendiler yarın Cumhuriyeti ilan edeceğiz lafını o gün düşünüp karar vermedi
19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a ayak bastığında kararını çoktan vermişti 29 Ekim 1923 Tarihinde Cumhuriyet ilan etti
O gün Cumhuriyet ilan edildiğinde kendini gizleyip olayların gidişatını izleyip üzülen birileri varmış
O gün sesini çıkaramayanlar karşı çıkmaya cesareti olmayanlar son elli yıldır sürdükleri Atatürk düşmanlığını Cumhuriyete ve laikliğe olan düşmanlıklarını
Alenen ve açıkça yazılı ve görüntülü medya üzerinden açıklama da beis görmüyorlar
Onlar hala biat eden kula kulluk eden bir toplum istiyorlar
Sistemi olarak Cumhuriyet dönemine ait neler yapılmışsa tek tek ortadan kaldırdılar
İngilizlerin siyaset yolu yıkmak için büyük çaba gösterdiği piyon olarak kullandığı Yunanistan’ı Türkiye topraklarını istila için gönderdiler
Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları Türk devletini Türkiye Cumhuriyetini kurdu
Bu gün gelinen noktada Eğitim ve öğretim sistemi ilk köy enstitütüleri kapatılıması başlayıp köy ilk okulları kapatılması ezbere dayalı dini eğitim yapan okullara ağırlık verilmesi üniversitelerde eğitim sisteminin değişmeye zorlanması ile dünya sonunculuğuna doğru giden bir Türkiye var
Türkiye’nin nasıl bir savaş içinden geçip nasıl kurulduğunu
yeni nesil bilmiyor çünkü son yüzyıl da İngiliz siyasetini dünyanın süper gücü olmuş büyük dedeleri İngiliz olan bir ülke ABD ve Yahudi lobisinin devleti ISRAEL ülkemizin eğitim öğretim sistemini sistematik şekilde değiştiriyorlar
Yeni nesil tarihini ve ülkenin geçmişini Atatürk zamanında yazılmış kitaplardan değil TV dizilerden ve Osmanlıdaki İngilizlerin satılık kalemi Ali Kemallerin devamı olan neslinden öğrenmeye zorlanıyor..
Mustafa Kemal Atatürk,İsmet İnönü,Fevzi Çakmak,Kazım Karabekir ve değerli komutanlar olmazsa
Türkiye Cumhuriyeti devletinin kurulması mümkün olup olmadığını bir sorgulayın
1910-18 yılların da İttihat Terakki’ye karşı kurulmuş olan Hürriyet ve İtilaf Fırkası (Partisi) artık savaşa gerek olmadığını işgal devletleriyle siyasi anlaşmalar yapılmasını istiyorlardı.
Saray da yaşayan padişah ve kukla İstanbul meclisi bazı yazar çizerler yeni bir savaş istemiyordu.
12 milyon nüfusu kalmış bir ülke de askere alınacak genç nesil çok azalmıştı 15-16 yaşlarında çocuklar askere alınmıştı
Gayri Müslümlerin ve Din adamlarının yani mollaların askere alınmadığı Osmanlı da Askere sadece Türk ve Türkmen gençi yaşlısı Anadolu insanı 100 yıldan fazla cephelerde savaşarak hayatlarını kaybetti
Karlofça Antlaşması gerileme ve ilk yenilgi ile başlayan dönem 16 Kasım 1698 yılında imzalanan Osmanlı Devleti'nin ilk toprak kaybettiği antlaşma olarak tarihe geçerken yenildiğinin de ilk belgesi oldu.
Abdülhamit döneminde 93 Osmanlı Rus Savaşı olmuş, Ruslar Yeşilköy’e kadar gelmişler, bu savaşta Bulgaristan, Kars, Ardahan, Batum, Kıbrıs kaybedilmiş, Balkanlardan ve Kafkasya’dan, büyük göçler meydana gelmiştir. 1897’de Teselya, Girit elimizden çıkmıştır. Mısır, Sırbistan ise yine bu dönemde kaybedilmiştir.”Türkiye nin 2 katı bir toprak kaybı olmuş
1 nci Dünya harbinde Almanya ile birlik de savaşa giriliyor savaş kaybedilince Osmanlı devleti ittifak devletlerinin şartlarını kabul etmekten başka çaresi kalmıyor
30 ekim 1918 de Mondros müterakesi ve ardından
10 Ağustos 1920 de Sevr antlaşmasını imzalıyor
Sevr maddeleri uyarınca ordusu terhis ediliyor
silahlar bırakılıyor,
boğazlar ve İstanbul işgal ediliyor,
Yunanistan İzmir ve Trakyanın büyük bölümü yönetimine bırakılıyor,
Akdeniz bölgesini Italyanlar ve güneydoğu Fransızlar işgal ediyor
Ülkenin limanları,karayolları,demiryolları,fabrikaları hepsi işgal ediliyor
Bunları imzalayan işgale göz yuman İstanbul hükümeti ve saray da yaşamasına İngiltere tarafından izin verilen padişah vahdettin
Yenilgiyi ve işgali kabul etmeyen vatan evlatları vardı
Egeli efeler,Karadenizli uşaklar,
Gaziantepliler,Kahramanmaraşlılar,
Sivaslı,Erzurumlu,Amasyalı,Samsunlu halklar
Anadolunun yiğitleri onları yönetecek birleştirecek bir kurtarıcı gerekli idi
Sözü dinlenecek sözünden çıkılmayacak bir vatan evladı lazımdı
O vatan evladı Mustafa Kemal ATATÜRK
Onun sayesinde milli mücadele ve Anadolu halkının ihtilali başladı
Cumhuriyet’in ana kaynaklarından birisi Milli Mücadele ve Anadolu ihtilali felsefesidir.
Eğer yeni nesiller bu felsefeyle yetiştirilemezlerse o zaman geleceğimize çok sağlıklı bakamayız.
Çünkü devletin ayakta kalabilmesi için bir felsefesi olması lazım.
Bu felsefeyi sahiplenmiş nesiller azaldığı takdirde giderek devletin geleceği de tehlikeye düşer.
Türkiye Cumhuriyetinin bulunduğu bölge dünyanın en önemli bölgesidir...
Bu nesiller eğer dediğim felsefe ile yetişmezlerse gelecekte kimliksiz bir nesil çıkar ortaya.
Bu nesil için birtakım şeylerin önemi ortadan kalkar. Gelecekteki istikbalimiz meçhul olur.
bu ülke için canlarını veren yüzbinlerce şehit vatan evladının kemikleri sızlar
yüzbinlerce ananın gözyaşlarını akıttığı bu vatan topraklarında
bu gün bayrağın dalgalanıyorsa ezan sesleri duyabiliyorsan
Canlarını veren şehit yüz binlerce vatan evladı ve analarının sayesindedir
bir onların komutanı olan Mustafa Kemal ATATÜRK
bütün dünyanın gıpta ile baktığı çoğu ülkeye nasip olmamış bir büyük komutan ve devlet adamı .
Bir sürü örnek verip şu öyle olmuş bu böyle ile kıyas yapmak istemiyorum
Ben ve ailem 29 Ekim 1923 Türkiye Cumhuriyetinin 99 kuruluşunu şükran ile minnetle çoşku ile kutlayacağım
Varsın onun kurduğu başkanlığının paralı elemanları anmasınlar para ile satılan vücutlar asla iflah olmaz
Atatürk sevgisini bayrağımızı vatanımızı andımızı içimizden gönlümüzden Türklüğümüzü silemezler.
Ben ezelden beri hür yaşadım hür yaşarım hangi çılgın bana zincir vuracak şaşarım
Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ile bitirmek istiyorum
Benim naçiz vücudum bir gün toprak olacak ama
Türkiye Cumhuriyeti ebediyete kadar yaşayacaktır
Yaşasın Cumhuriyet Yaşasın Demokrasi
Ne mutlu Türküm diyene
29 Ekim 1923 Cumhuriyetin 99 yılı kutlu olsun
Necdet KONYA..
