24 Temmuz 2018 Salı



 LOZAN ANTLAŞMASI HAKKINDA BİLMEDİĞİMİZ KALMASIN...



Lozan Antlaşması'nın gizli maddeleri var mı?
Lozan Antlaşması'nda Musul'u alamaz mıydık?
ABD, neden Lozan Antlaşması'nı imzalamadı?
Ege Adaları'nı Lozan Antlaşması'nda mı kaybettik?
Sorular bu şekilde uzayıp gitmekte..

ÖNCE TARİHÇESİ

Lozan  Antlaşması; İsviçre’nin Lozan şehrinde, 24 Temmuz 1923’te, Birleşik Krallık, İtalya, Fransa, Romanya, Japonya, Yunanistan, Yugoslavya, Portekiz, Bulgaristan ve Belçika temsilcileri ile Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileri arasında Beau-Rivage Palace’ta imzalanmıştır. Lozan  Antlaşması, 6 Ağustos 1924 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Ön söz olarak, özellikle  “devletlerin istiklal ve hâkimiyetine saygı gösterilmesi” ifade edilmiştir. Sevr antlaşması‘da tarihin tozlu sayfalarında yerini almıştır. İmzalanan barış anlaşması protokol, 16 adet sözleşme, beyanname, nihai senet ve barış antlaşmasının esas nüshasından oluşmaktadır. Savaşı bitiren bu antlaşma ile Osmanlı devleti ekonomik özgürlüğüne kavuşmuştur. Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesine bağlı kalınarak, Lozan Barış Antlaşması’nın bütün maddelerine uyulması barışın sürekliliğini sağlamıştır. Konferansın ve antlaşmanın anlamı sadece Türk-Yunan Barışı değil, aynı zamanda 1. Dünya Savaşı’nın kazananları ile bir yüzleşme, siyasi anlaşmazlıkları çözüme kavuşturma gibi daha birçok sorunun çözüme ulaşması için önemli adımlar atılmış olmasıdır.
1 Lozan Antlaşması Ne Zaman Bitiyor?
2 Lozan Antlaşmasında Alınan Bazı Kararlar Lozan Antlaşması Ne Zaman Bitiyor?
Lozan Antlaşması, Türkiye’nin bor ve petrol başta olmak üzere yer altı zenginliklerinin çıkarılmasını engelleyen herhangi bir madde veya düzenleme içermediği gibi belli bir süre tanımlaması da bulunmamaktadır.
Lozan Antlaşması’nın, gizli maddelerinin olduğu ve 100 yıl süresinin olduğu tartışılan söylentilerden biridir. Ayrıca 2023 yılında yürürlükten kalkacağı konusunda bir çok söylentide mevcuttur.
 Lozan Antlaşma metni incelendiğinde; herhangi bir süre  içeren bulgusuna rastlanmadığı ve buna ilişkin hiçbir düzenleme bulunmadığı görülmüştür. Ayrıca, doğal kaynakların çıkarılmasında herhangi olumsuz bir durumun olmadığı, bilakis fazlasıyla çıkarıldığı sonucuna ulaşılmıştır.
Lozan Antlaşmasında Alınan Bazı Kararlar
1-                Meriç Nehri sınır olarak belirlenmiştir. Yunanistan, Karaağaç ve çevresini, Ege denizinde yer alan Bozcaada ve İmroz Türkiye’ye bırakılmıştır.
2-                Batı Trakya Yunanistan’a bırakılmış ve 12 ada Yunanistan’dan alınamamıştır. 
3-                Türkiye ve Yunanistan arasında nüfus mübadelesi olayı yaşanmıştır. Çözülemeyen tek sorun olarak karşımıza Musul-Kerkük sorunu çıkmaktadır.
4-                Irak sınırı 1926 Ankara antlaşması ile çizilmiştir.
5-                Bu antlaşmayla birlikte Türk topraklarında yaşamını sürdüren Hristiyan ve Musevi halka mal ve ibadet özgürlüğü tanınmış ve can güvenlikleri de güvence altına alınmıştır.
6-                Boğazların kontrolünü ele alan Boğazlar Komisyonu kurulmuş ve boğazların çevresi askerden arındırılmıştır.
7-                Ticaret gemilerinin boğazlardan serbest bir şekilde geçebilmeleri kararlaştırılmıştır.
8-                Türkiye’de bulunan yabancı okulların eğitim düzeninin ve kontrolünün Türkiye hükümeti tarafından düzenlenmesi kararı verilmiştir.
9-                İtilaf devletlerinin İstanbul’u derhal boşaltması istenmiştir. Onaylanan bu istekle beraber itilaf devletleri İstanbul’dan çekilmişlerdir.

Lozan'da mümkün olan her şey yapılmıştı, savaştan galip ama son derece yorgun çıkmış olan Türkiye, alabileceği her şeyi almıştı!"

Murat BARDAKÇI

LOZAN ANTLAŞMASI'NIN GİZLİ MADDELERİ VAR MI?

 Murat Bardakçı'nın cevabı kısa ve net: "Anlaşmanın gizli maddeleri yoktu... "

LOZAN ANTLAŞMASI'NDAKİ MUSUL SORUNU

Lozan Antlaşması'nda karara varılamayan Musul sorunu halledilemez miydi? Bardakçı'nın cevabı şu şekilde:

"Musul petrolleri konusunda Türk delegasyonun zaten başka bir şey yapamazdı, zira Ortadoğu'nun petrol alanlarına hakim olma arzusu dünya savaşının başta gelen sebeplerindendi ve Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkan da Batı'nın bu hırsı idi. "

LOZAN ANTLAŞMASI'NI ABD NEDEN İMZALAMADI?

Bardakçı, "Lozan Antlaşması'nda Amerika'nın neden imzası yoktu?" sorusuna da şu şekilde cevap veriyor: "Amerika'nın Lozan Antlaşması'nı onaylaması ise söz konusu edilemezdi, zira Amerika anlaşmanın taraflarından değildi!"
Bardakçı, yazısını şu cümlelerle bitiriyordu: "Bu memleketin tarihine, kültürüne ve varoluşuna muhalefet eden bazı sağcılarımız ile Lozan'ı ideolojik meta haline getirmeye çalışan sabık solcularımız oturup biraz okusalar ve bir şeyler öğrenseler, eminim her şey çok daha başka olur!"(1)

EGE ADALARI'NI LOZAN ANTLAŞMASI'NDA MI KAYBETTİK?

Taha Akyol ise 1996'da yazdığı Milliyet gazetesinde şu değerlendirmeyi yapıyordu:
 "Lozan'a hezimet diyenlerden ideologlardan Lozan zabıtlarını okumuş birine rastlamadım. Lozan'da nasıl çetin mücadele verildiğini bilmezler. Hatta çok kimse Ege adalarının Lozan'da Yunanistan'a geçtiğini zanneder.

Hayır, Ege Adaları, Balkan harbindeki hezimetimizden sonra Londra Konferansı'nda İtalya'ya verilmiştir: 30 Mayıs 1913.

Yunanistan'ın Selanik'ten Batı Trakya'ya kadar Osmanlı topraklarını alması da Balkan Savaşı'nda oldu." (2)

(1)Murat Bardakçı, Habertürk gazetesi, 25.07.2011
(2)Taha Akyol, Milliyet gazetesi, 31.01.1996



SAÇMALIKLAR RESMİ GEÇİDİ

Ama, son senelerde ortaya çıkan ve "Lozan öyle başarı falan değildir" diyenlerin yahut Lozan'ın gizli maddelerinin bulunduğuna inananların sayısının gittikçe artmaya başladığının acaba farkında mısınız?

TV'de Tarihin Arka Odası'nı yaptığımız sırada bundan bir ay öncesine kadar her programda en az 100-150 adet mail gelir, mailler "Lozan da bir şey mi?" diye başlar, "Türkiye'nin mâlûm gizli maddelerle yönetilmesine ne zaman son verileceğini" sorar yahut "Amerika, Lozan'ı neden hâlâ kabul etmiyor?" derlerdi.

Lozan'ın yenilgi olduğu iddiası, çalakalem hazırlanmış ve kitap bile denemeyecek bir varakpâreye dayanır. 1960'ların sonundan itibaren bugünlere uzanan bu sayıklamaya göre, Lozan'daki Türk delegasyonu ve tabii en başta İsmet Paşa hakkımızı koruyamamış, hem 12 Ada'yı, hem Musul'u, hem de daha pekçok yeri İngilizler'e peşkeş çekmiştir. Lozan, bu yüzden zafer falan değil, koskoca bir yenilgidir!

Böyle saçmalıkları ortaya atanların tek bir maksadı vardır: Cumhuriyet'in kurucu kadrosunu suçlamak, aşağılamak ve töhmet altında bırakmak! Kasıtlı şekilde ortaya atılan bu iddialar sansasyonel oldukları için zamanla bir hayli taraftar bulmuştur ve hâlâ da bulmaktadır.

DOKTORUN PALAVRALARI

Zırvalara inananlara göre, Lozan'da daha büyük kayıplara uğramamızı engelleyen kişi, mükemmel bir tarihçi ve iyi bir Türkolog ama çok kötü politikacı olan ikinci delege Dr. Rıza Nur'dur.

Rıza Nur'un hatıralarında sık sık rastlanan mesnedsiz iddialar arasında "Fransız delegeye haykırdım, Venizelos'a bir kafa attım, Lord Curzon'un suratını dağıttım, İtalyan o sırada zaten altına yapmakla meşguldü, İsmet ise çoktan kaçmıştı" gibisinden hayâlî ifadelere bol bol rastlanır ve okuyanlar bu ifadeleri gerçek zannederler.

Ama, Lozan görüşmeleri sırasında resmî veya gayrıresmî her çeşit temasın ve neredeyse delegelerin otelin kapısında karşılaştıkları zaman birbirlerine "Merhaba" demelerinin bile kaydedildiği pek bilinmediği için bu iddiaları zabıtlar ile karşılaştırmak gerektiğini kimse düşünmez.

Üstelik, zabıtlara müracaat edildiği takdirde bu gibi iddiaların tamamının hayâlî ve hasta kafaların eseri olduğu daha ilk bakışta anlaşılacaktır.

Hiç uzatmadan söyleyeyim:

Lozan'da mümkün olan herşey yapılmıştı, savaştan galip ama son derece yorgun çıkmış olan Türkiye, alabileceği herşeyi almıştı! Anlaşmanın gizli maddeleri yoktu...

Musul petrolleri konusunda Türk delegasyonun zaten başka birşey yapamazdı, zira Ortadoğu'nun petrol alanlarına hâkim olma arzusu dünya savaşının başta gelen sebeplerindendi ve Osmanlı İmparatorluğu'nu yıkan da Batı'nın bu hırsı idi. Amerika'nın Lozan Anlaşması'nı onaylaması ise sözkonusu edilemezdi, zira Amerika anlaşmanın taraflarından değildi!

Bu memleketin tarihine, kültürüne ve varoluşuna muhalefet eden bazı sağcılarımız ile Lozan'ı ideolojik metâ haline getirmeye çalışan sâbık solcularımız oturup biraz okusalar ve birşeyler öğrenseler, eminim herşey çok daha başka olur!



LOZAN’IN GİZLİ PROTOKOLÜ-Murat Bardakçı’nın ORTALIK DA DOLAŞAN SÖYLENTİLERE GÖRE HAZIRLANMIŞ LOZAN PROTOKOLÜ



Lozan'ın, üzerinde 'çok gizli' yazan 21 maddelik bir ek protokolü vardır ve 24 Nisan 1923 günü imzalanmış olan anlaşmanın asıl maddeleri, işte bu bölümdedir!

Herkesin bildiği yayınlanmış maddelerin hükmünün sadece yüz seneliğine, yani geçici olduğu ifade edilir. Son maddede de anlaşmanın asıl hükümlerinin, imzalanmasının 100. yıldönümünde, yani 24 Nisan 2023'te yürürlüğe gireceği vurgulanır.

GİZLİ PROTOKOL(!)

Bendeniz, anlaşmaya taraf olan bir Avrupa ülkesinin devlet kasasında muhafaza edilen bu gizli protokolü, yani Lozan'ın bilinmeyen maddelerini bundan senelerce önce çok güçlü bir dostumun vasıtası ile okuyup notlar alma bahtiyarlığına erişmiş nâdir kişilerden biriyim.

Ama, yıllardır muhafaza ettiğim bu tarihî sır zamanla bana son derece ağır gelmeye başladı, taşıyamaz oldum ve bir başlangıç olarak, bazı maddeleri sizlerle paylaşmaya karar verdim... Bu kararı almamın ardında hem tarihe ve gerçeklere hizmet arzusu, hem de bir gazeteci sıfatıyla Lozan'ın aslını yayınlama önceliğine sahip bulunma hissi vardı... 

İşte, Lozan Anlaşması'nın gizli maddelerinden bazıları:

MADDE 2: Türkiye, Boğazlar üzerindeki hâkimiyetinden 24 Nisan 2023'ü 25 Nisan 2023'e bağlayan geceyarısı tamamen vazgeçecek ve bölge, anlaşmada imzası bulunan diğer devletlerin hâkimiyetialtına girecektir.

MADDE 7: Türkiye 24 Nisan 2023 tarihi itibariyle bütün yeraltı servetlerini ve doğal kaynaklarını kullanma hakkından feragat edecek, bu hak anlaşmada imza sahibi olan diğer memleketlerin olacaktır. İş bu maddeye ormanlar, madenler ve bütün enerji kaynakları da istisnasız dahildir.

MADDE 9: Türkiye, Fener Patrikhanesi'nin ekümenik olduğunu kabul edecektir.

Patrikhane 24 Nisan 2023'ten itibaren milletlerarası hükmî şahsiyete sahip olacak, Aya Yorgi Kilisesi merkez kabul edilerek 25 kilometre çapında ve Ayasofya'yı da içine alacak olan arazi bedelsiz olarak Patrikhane'ye devrolunacak ve burada daha sonra kurulacak olan Vatikan benzeri yeni devlet,geçmişin Bizans'ının hatırasını ihyâ edecektir.

MADDE 10: Ayasofya yeniden kilise hâline getirilecek ve Yeni Bizans Devleti'ne ait olacaktır.

MADDE 13: Hristiyan dünyasının organize edeceği her türlü misyonerlik faaliyeti serbest bırakılacak, Türkiye din değiştirmek isteyen vatandaşlarına her türlü desteği verecektir.

MADDE 17: Bu anlaşmanın imzalanmasından önce yürürlükte bulunan ama Türkler'in 1919 ile 1922 seneleri arasında sürdürdükleri silâhlı başkaldırı yüzünden uygulama imkânı kalmayan Sevr Anlaşması'nın bazı maddeleri de yine 24 Nisan 2023'ten başlamak üzere hayata geçirilecek; öncelik Ermenistan, Lâzistan ve Kürdistan projelerine verilecektir.

MADDE 21: İşbu anlaşma 24 Temmuz 1923 günü Lozan Palas Oteli'nin kömürlüğünde Türkiye Hariciye Vekili İsmet ile İstanbul'daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace George Montagu Rumbold tarafından gizli olarak imzalanmıştır.

YOKSA İNANDINIZ MI?

Lozan'ın nasıl kan ve gözyaşı ile dolu senelerin ardından ve hangi şartlar altında imzalandığını düşünmeyi bir türlü akıl edemeyip yıllardan bu yana "Lozan'ı zafer falan zannetmeyin, apaçık bir yenilgidir", "Bağımsızlık belgesi falan değil, Türkiye'yi ele geçirme planıdır", "İmzalanmasının üzerinden hele bir asır geçsin, bilmem nemizi işte o zaman göreceğiz"diye geveleyenler var ya...

Aslı astarı olmayan hayâlî bir gizli protokolün maddeleri imişçesine yukarıda yazdığım maddeleri bu zavallıların verdiği ilhamla uydurdum...

Ama uydurduklarım da birşey mi?

Bunlar "Lozan zafer değil, hezimettir" diye geveleyenlerin daldıkları rüyada saçmaladıklarının ve etraflarını sarmış birkaç zavallıyı da ikna ettikleri palavralarının yanında zemzemle yıkanmış gibi kalır!

Bizler, Sevr'i imzalayıp parsel parsel ülkeyi düşmana paylaştıranlar değil; onu yırtıp atıp Lozan'ı imzalayarak bugünkü Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti'ni kuranlarız..!

LOZAN; bir milletin emperyalizme diz çöktürmesidir! Diplomasi tarihine geçmiş bu zafer mazlum milletlere tarih boyu ışık olmuştur.

95.Yıldönümü Kutlu olsun..! Bu ölümsüz mirası bize bırakanlarminnet ve rahmetle anıyorum selam olsun ..!