25 Mayıs 2016 Çarşamba

29 MAYIS 1453 İSTANBUL'UN FETİH KUTLAMALARI YAPANLAR GEÇMİŞİNİ İNKAR EDEN GELECEĞİ YAŞAYAMAZ.

29 MAYIS 1453 İSTANBUL'UN FETİH KUTLAMALARI YAPANLAR GEÇMİŞİNİ İNKAR EDEN GELECEĞİ YAŞAYAMAZ.

Türkiye topraklarında ikamet eden tüm vatandaşlar dan ricam önce fotoğraflar baksın kendilerine şu soruyu sorsunlar!!!
19 Mayıs 1919 
23 Nisan 1920

30 Ağustos 1922
29 Ekim 1923 tarihleri ne anlam ifade ediyor


29 Ekim 1923 tarihleri ne anlam ifade ediyor
Acaba yukarıda bahsettiğim tarihleri Türkiye'nin kurtuluşunun anlam ve manası ifade eden günler olduğunu neden anlamak istemiyorsunuz.
Acaba bu tarihler olmasa idi resimlerdeki İstanbul'u kendi elleri teslim eden son Osmanlı hanedanı ile İstanbul'u ve İzmir İşgal eden İngilizler,Yunanlılar sizi bu topraklarda hele hele İstanbul 'da 29 Mayıs 1453 İstanbul'un fethi kutlaması yaptıracaklardı öylemi.


Yakıp yıktıkları şehirler ve binlerce kadın ve çoluk çocuğun telef olması; 
Türk kadının meydan da oynatılması hiç umurunda olmaz değil mi? 
o senin soyundan birisi değil mi nasıl bu kadar duyarsız olabiliyorsunuz gerçekleri görmemezlik den geliyorsunuz.



En güzel örnek gözünüzün önünde FİLİSTİN diye bir yer vardı Osmanlılar zamanında Osmanlının can çekiştiği 1915 yıllar da İngilizlerin himayesine verdiği FİLİSTİN topraklarına Almanya,Bulgaristan,Romanya,Polonya,İspanya dan gelerek bu topraklara yüzbinlerce Yahudi geldiler Filistinlilerin topraklarını para ile satın aldılar alamadıklarını da yine Filistinli para için uşaklık,ajanlık yapan ve İngiliz ajanlarla ortak çalışan muhbirler tarafından içten içe zorla gasp edilerek toprakları elinden alındı yaşadıkları topraklardan sürgün oldular ve bu günkü 



İstanbul'u işgal edenler yani İttifak devletleri başta İngiltere,Fransa,İtalya ve Yunanistan Atatürk ve silah arkadaşları olmasa idi bir Çanakkale destanı yazılmasa idi ne olurdu İstanbul'un hali bir düşünsenize sembol olarak Ortadoks'ların merkezi olan bir İstanbul ve İngilizlerin Yunanlılara devrettiği bir İstanbul Yunan bayrakları altında yaşamak zorunda kalacak insanlarımız..
Yıllardır Gümülcine ve iskeçe de Yunan devletinin topraklarında yaşayan Türklerin durumunu hiç mi merak edip okumadınız duymadınız.okusanız 29 Mayıs 1453 tabiki kutlanacak ama ondan önce de bu devleti yönetenlerin asil görevleri bu vatanı yok dan var eden bir ulusun başkomutan Atatürk silah arkadaşları İsmet İnönü,Fevzi Çakmak,Kazım Karabekir ve yüzbinlerce şehit olan askerlerimizin hatırası için vatanın kurtuluşu ile ilgili Türk milletine armağan edilmiş bayramları da unutulmaması ve kutlanması gerekirdi.  



İsrail devleti meydana geldi büyüdü büyüdü ve durmak bilmeyen bir büyümesi devam ediyor sizlerde okuyorsanız izliyorsanız öğrenirsiniz
Ama biz her şeyi bilenimiz var o ne derse o olur diyorsanız.
Uçurumdan aşağı düştüğünüzde bir gün gelir bu sözleri sizlere hatırlatırım
İnşaAllah o zaman iş işten geçmiş olmasın umarım.

Necdet KONYA



18 Mayıs 2016 Çarşamba


19 MAYIS GENÇLİK VE SPOR BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN

''Milletimi şimdiye kadar söylediğim sözlerle ve hareketlerimle aldatmamış olmakla gurur duyuyorum ." M.Kemal ATATÜRK





 Değerlerimizin yozlaştırılmaya çalışıldığı,
Laiklik ve Devletçiliğin; temel değer olmaktan uzaklaştırılıp, unutturulmaya çalışıldığı,
Mustafa Kemal'in önderliğinin hiçe sayıldığı,
Atatürkçü toplumun saf dışı bırakılmaya uğraşıldığı günümüz Türkiye'sinde bizler "İNADINA" diyoruz..
Ne Sağcı Ne Solcuyuz, Partizan Değil Atatürkçüyüz Cumhuriyet İle Aydınlanır, Mustafa Kemal'in Işığında Yürürüz...
 Atatürk'ün yukarıda söylemiş olduğu sözlerine uygun vatanını,bayrağını sevenler olarak 19 Mayıs 1919 da Samsun da açmış olduğu kurtuluş bayrağını sonsuza kadar Dalgalandırmak
Atatürk'ün bizleri uyardığı konuşmlarından birisinde bahsettiği DAHİLİ ve HARİCİ bedbahtların her türlü kirli oyunlarına rağmen
Şanlı bayrağımız Vatanımız üzerinde ebediyete kadar dalgalanacaktır.

BAYRAKLARI BAYRAK YAPAN ÜSTÜNDEKİ KANDIR
TOPRAK,UĞRUNDA ÖLEN VARSA VATANDIR


19 MAYIS 1919 GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI
23 NİSAN 1923 ÇOCUK BAYRAMI
30 AĞUSTOS 1922 ZAFER BAYRAMI
29 EKİM 1923 CUMHURİYET BAYRAMI


HEPSİNİN ANLAMI VE MANASI OLDUĞU İÇİN BAYRAMDIR
UNUTMAYIN UNUTTURMAYIN
UNUTTURMAK İSTEYENLERİ DE UNUTMAYIN.

NECDET KONYA                                                                                                                           

17 Mayıs 2016 Salı



Bir araştırmaya göre 3 günlük açlık diyeti
vücudun bağışıklık mekanizmasını tamamiyle sıfırdan yeniden oluşturuyor…

Neden hastalanınca iştahımız kesilir hiç düşündünüz mü? Acaba vücudumuz,
sindirim sistemini kapatarak hastalıkla tüm gücüyle ilgilenebilmek için bize
işaret mi veriyor?



Aşağıdaki makaleyi The Telegraph gazetesinde bulduk. Sıcağı sıcağına sizin karşınıza getiriyoruz:
3 günlük oruçtan sonra vücudun bağışıklık mekanizması yeni akyuvar oluşumunu tetikleyerek vücudun bağışıklık sistemini tamamiyle yeniliyor.
Çığır açan bir araştırmaya göre 3 günlük oruç yaşlılarda bile vücudun bağışıklık mekanizmasını komple yenileyerek vücudun dinçleşmesini sağlıyor.
Diyet uzmanları tarafından oruç diyetleri sıkı bir şekilde eleştirilse de, araştırmaya göre vücudu aç bırakmak kök hücreleri tetikleyerek yeni akyuvar üretilmesine yol açıyor.

Uzun süreli açlık diyetinde su dışında hiçbir besin maddesi alınmaz. Yazar olarak ben şahsen 3 hafta boyunca hiç yemek yememiş birini tanıyorum, kendisi 2 haftadan sonra hayatımda hiç görmediğim kadar sağlıklı bir şekilde karşıma geçmiş ve vücudundaki değişiklikleri anlatmıştı. Söylediğine göre bütün eski yaraları tamamiyle yok olmuş, vücudu kendini onarmak için yaralardaki malzemeyi kullanmıştı. Ayrıca astımı ve gluten intoleransı da kaybolmuştu. Bana kendini yeniden doğmuş gibi hissettiğini söylüyordu.

Güney Kaliforniya üniversitesindeki bilim adamları bu bulgunun bağışıklık sistemi zarar görmüş hastalarda mesela kemoterapi gören kanser hastalarında çığır açabileceğini belirttiler.
Ayriyeten bağışıklık sistemleri yaşlılık nedeniyle zayıflamış,ve basit hastalıklara karşı bile dirençsiz kalmış yaşlılarda da bu oruç faydalı oluyor.
Açlık vücuttaki kök hücrelerindeki bir düğmeyi aktif hale getirerek vücudun bağışıklık sisteminin kendini yenilemesini gerçekleştiriyor.
Kaliforniya Üniversitesi’ndeki gerontoloji ve biyolojik bilimler profösörü Walter Longo’ya göre oruç kök hücrelere ‘AKTİF OL’ emri vererek onların bağışıklık sistemini yenilemesine neden oluyor.
Ve işin güzel tarafı vücut bu bağışıklık sistemini yenilemek için gereksiz ve hasarlı parçaları yokederek bunlardan elde ettiği malzemeyle yeni sistemi oluşturuyor.
Kemoterapi yada yaşlanma nedeniyle aşırı şekilde hasar görmüş bir sistemle başlasanız bile oruç döngüleri kelimenin tam anlamıyla yeni bir bağışıklık sistemi oluşturulmasına neden oluyor.
Uzun süreli açlık, glikoz ve yağ depolarını kullanmak için vücudu zorlar ama aynı zamanda beyaz kan hücrelerinin de önemli bir bölümünü yokeder. Beyaz kan hücrelerindeki bu azalma kök hücre bazlı rejenerasyonu tetikler ve bu da yeni bağışıklık sistemi hücrelerinin değişimini gerçekleştirir.
Yapılan testlerde insanlardan altı ayı aşan sürelerde 2 ile 4 gün arasında oruç tutmaları istendi.
Uzun süreli oruç sırasında yaşlanma ve kanser riskini ve tümör büyümesini artıran bir hormon olan enzim PKA da azalmış bulundu.
Doktor Longo’ya göre, uzun süreli açlık süresince vücut hücreleri azalan enerjiyi korumaya çalıştıkları için öncelikli olarak hasarlı ve çok verimli olmayan bağışıklık hücrelerini yok etti.
Hem insan hem hayvanlarda ölçümlerimize göre akyuvar sayısı kayda değer miktarda azaldı. Ardından kişi tekrar yemeye başlayınca tüm akyuvarlar tekrar yerine geldi. Biz acaba nereden ortaya çıktı, nereden üredi bu akyuvarlar diye merak ettik. Kök hücrelerinin aktifleşip bunları ürettiğini sonradan bulduk
dedi.
72 saat tutulan oruç aynı zamanda kemoterapi gören kanser hastalarına da faydalı oldu.Araştırmanınyazarlarından olan USC Norris Kanser merkezi asistan profösör Tanya Dorff’a göre
Kemoterapi hayat kurtarmasına rağmen vücudun bağışıklık sistemini önemli miktarda çökertir. Bu araştırmanın sonuçlarına göre uzun süreli açlık kemoterapinin zararlı etkilerini büyük miktarda azaltıyor.
Daha fazla klinik test yapılmalı. Ve böyle bir diyet kesinlikle doktor gözetiminde yapılmalı.
Profosör Longo ayriyeten belirtti ki, daha fazla klinik deneyler yapmaktalar ve sadece bağışıklık sistemi değil diğer organ ve sistemlerin de olumlu olarak etkilendiği bulunabilir.
Fakat burada belirtmekte fayda var ki bazı İngiliz bilim adamları bu bulgulara kuşkuyla yaklaştılar.
Londra üniversite hastanesi profösörlerinden Doktor Graham Rook’a göre böyle bir şey katiyen mümkün değil.
UCL’de yeniden oluşturma ilaçları Profösörü Chris Mason’a göre: Çok ilginç sonuçlar bulunmuş. Bu araştırmaya göre 72 saatlik bir açlık sırasında vücudun akyuvar ve diğer bağışıklık hücresi sayısı hatırı sayılır miktarda azalıyor, ardından tekrar yemek yenildiğinde bu sefer hücre sayısı eskisinden de yüksek miktarda geri geliyor. Potansiyel olarak faydalı olabilir, çünkü 72 saat çok uzun bir süre değil, kanser hastalarını geri dönüşü olmayacak şekilde zarar verdirecek kadar bir süre değil. Bence en doğru devam yolu bir şekilde ilaçlarla birlikte oruç tutturmak hastalara. Ayrıca oruç konusunda kesin olarak emin olduğumu söyleyemem insanlar düzenli yemek yiyerek savaşıyorlar hep hastalıklarıyla.
Doktor Longo’ya göre oruç zarar vermiyor, tam tersine bulgulara göre fayda sağlıyor.
Kanser hastalarından yüzlerce e-mail aldım. Onkolojistleri gözetiminde oruç tutuyorlar ve çoğunda ilerleyiş olumlu yönde. Sadece az sayıda yan etki görüldü bayılma ve karaciğer işaretleyici testlerinde kötü sonuç tespit edildi. Bunun dışında herhangi bir yan etkiye rastlanmadı.
kAYNAK: SUPERİLERİ.COM

1 Mayıs 2016 Pazar

1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMINI BAZI GÖRSEL VE YAZILI MEDYADA YORUM YAPAN PAYLAŞIMCILAR ÜLKEMİZDE BAHAR BAYRAMI OLARAK KUTLANDIĞI YAZIYORLAR SÖYLÜYORLAR.
PAYLAŞIMCILAR DA ARAŞTIRMA ZAHMETİNE BİLE KATLANMADAN BU SÖZLERE İNANIYORLAR.
1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI İLE İLGİLİ BİR TARİHÇESİNİ BEN WİKİPEDİ ANSİKLOPEDİ SİTESİNDEN ALINTI YAPARAK YAZIYORUM TABİ GERÇEKLERİ ÖĞRENMEK İSTEYENLER OKUMA ZAHMETİNE KATLANABİLİRLERSE
 NEDENSE BİZİM MİLLETİMİZ KULAKTAN DOLMA BİLGİYE ALIŞMIŞLAR NE KADAR DOĞRU YAZARSAN YAZ SÖYLENTİ DAHA ÇOK HOŞUNA GİDİYOR MİLLETİMİZİN.
1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı, işçi ve emekçiler tarafından dünya çapında kutlanan, birlik, dayanışma ve haksızlıklarla mücadele günü. Dünya üzerindeki pek çok ülkede, resmî tatil olarak kabul edilmektedir. Türkiye'de ilk kez 1923'te resmî olarak kutlanmıştır. 2008 Nisan'ında, "Emek ve Dayanışma Günü" olarak kutlanması kabul edilmiştir. 22 Nisan 2009 tarihinde TBMM'de kabul edilen yasa ile 1 Mayıs resmi tatil ilan edilmiştir
İlk kez 1856'da Avustralya'nın Melbourne kentinde taş ve inşaat işçileri, günde sekiz saatlik iş günü için Melbourne Üniversitesi'nden Parlamento Evi'ne kadar bir yürüyüş düzenlediler.
1 Mayıs 1886'da Amerika İşçi Sendikaları Konfederasyonu önderliğinde işçiler günde 12 saat, haftada 6 gün olan çalışma takvimine karşı, günlük 8 saatlik çalışma talebiyle iş bıraktılar. Şikago'da yapılan gösterilere yarım milyon işçi katıldı. Luizvil'de (Kentaki) 6 binden fazla siyah ve beyaz işçi, birlikte yürüdü. O dönemde Luizvil'deki parklar, siyahlara kapalıydı. İşçiler, sokaklarda yürüdükten sonra hep birlikte Ulusal Park'a girdi. Her eyalet ve kentte, siyah ve beyaz işçilerin birlikte yaptığı gösteriler, gazeteler tarafından, 'Böylece ön yargı duvarı yıkılmış oldu' şeklinde yorumlanmıştı [1].
Bu gösteriler 1 Mayıs'ı izleyen günlerde tüm harareti ile devam etti ve 4 Mayıs'ta kanlı Haymarket Olayı'na yol açtı.
Uygulanan yasal baskılarla bu gösterinin tekrarlanması engellendi. 14 Temmuz-21 Temmuz 1889'da toplanan İkinci Enternasyonal'de Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle 1 Mayıs gününün tüm dünyada "Birlik, mücadele ve dayanışma günü " olarak kutlanmasına karar verildi. Böylece ikinci gösteri 1890 yılında yapılabildi.
Zamanla 8 saatlik işgünü birçok ülkede resmen kabul edildi. 1 Mayıs böylece işçilerin birlik ve dayanışmasını yansıtan bir bayram niteliğini kazandı. Günümüzde sosyalist ülkelerde (Çin Halk Cumhuriyeti, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Vietnam, Laos, Küba, Venezuela, Nepal, Bolivya) ve daha birçok ülkede tatil günü olan 1 Mayıs'ı işçiler büyük kitle gösterileriyle kutlar; bazı ülkelerde 1 Mayıs siyasal bir eylem biçimini de alır.[1]





1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN !!!
AŞAĞIDA LİSTEDE BULUNAN KURULUŞLAR DA ÇALIŞAN İŞÇİ KARDEŞLERİMİZİN HANGİSİ BU GÜN O ŞİRKETLERDE ÇALIŞIYOR !
KAÇ KİŞİ MARABALAR GİBİ BİRİLERİNE DEVREDİLEN KURUM VE ŞİRKETLERİN YENİ SAHİPLERİNİN EMRİNDE ÇALIŞIYOR!
İŞÇİLERİN PAZARLANDIĞI VE MODERN KÖLE YE DÖNÜŞTÜRÜLEN BİR ÜLKEMİZ!
HER FABRİKANIN İŞÇİNİN KALESİ OLDUĞUNU UNUTAN İŞÇİLERİMİZ.
İŞÇİ OLARAK EMEKLİ OLANLARIN YERLERDE SÜRÜNDÜĞÜ BİR ÜLKEMİZ VE ;
İŞÇİ HAKLARININ AYAKLAR ALTINDA OLDUĞU ÜLKEMİZDE İŞÇİ BAYRAMI KUTLUYORUZ SİZLER RAZI OLUYORSANIZ SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ,
KUTLU OLSUN BAYRAMINIZ..
YIL 2003
KAYSERİ’deki Taksan, Bolu Gerede’deki Gerkonsan, SEKA’nın Balıkesir, Afyon, Kastamonu, Aksu ve Çaycuma işletmeleriyle Taşucu tersane alanı, TEKEL’in kaya tuzu tesisleri, Çeşme, Kuşadası, Trabzon ve Dikili limanları, Sümer Holding’in Merinos Halı Markası ve Adıyaman İşletmesi, Türkiye Zirai Donatım Kurumu’nun Sakarya işletmesi, İş Bankası C, Arçelik, Tofaş, Meybuz, Ünye Çimento ve Türkiye Kalkınma Bankası’na ait kamunun elindeki hisselerle 277 adet taşınmaz, 103 arsa ve 90 adet lojman satıldı.
YIL 2004
– TEKEL’in alkollü içkiler bölümü, Eskişehir Doğalgaz Şirketi (Esgaz), Artvin Murgul ile Kastamonu Küre’de bakır madeni çıkarıp işleyen Eti Bakır, Sivas ve Malatya’daki Divriği Hekimhan Maden İşletmeleri, Bursa Doğalgaz Şirketi (Bursagaz), Amasya Şeker Fabrikası, Kütahya Tavşanlı’daki Eti Gümüş, Elazığ’daki Eti Krom, Antalya’daki Eti Elektrometalurji işletmeleri, Çayeli Bakır İşletmeleri, Kütahya Şeker Fabrikası, Türkiye Gübre Sanayi şirketine ait Gemlik ve İstanbul’daki fabrikaları ile Kütahya Gübre Varlıkları ve Şanlıurfa depoları arazisi, Sümer Holding’in Malatya, Bakırköy ve Diyarbakır işletmeleri, SEKA’nın Karacasu, Ardanuç ve Akkuş işletmeleriyle Ankara Alım Satım Müdürlüğü binası, EBÜAŞ’ın Samsun Soğuk Hava Deposu, Manisa Kombinası ve arsası, Sümer Holding’e ait Ortadoğu Teknopark şirketi, Çanakkale Deri, Malatya ve Tümosan işletmeleri, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri’ne ait Kalkınma Bankası hisseleri, TEKEL’in Tuzluca ve Sekili tuzlaları, Bursa İnelgöl’deki Kibrit Fabrikası, Kadadeniz Bakır İşletmeleri’nin Samsun İşletmesi, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’ne ait Ankara ve Samsun feribotları, THY’nin 126 milyon dolarlık hissesi ile 375 adet taşınmaz ve lojman satıldı.
YIL 2005
– TÜRK Telekom, TEKEL’in sigara bölümü, İstanbul Ataköy Turizm, Ataköy Otelcilik, Ataköy Marina ve Yat İşletmeleri, Konya Seydişehir’deki Eti Alüminyum Fabrikası, Kıbrıs Türk Hava Yolları şirketi, Adapazarı Şeker Fabrikası, Türkiye Deniz İşletmeleri’nin Karadeniz ve Turan Emeksiz gemileri ile şehir hatları hizmetleri ve gemileri, TEKEL’in Kristal Tuz Rafinerisi ile Kağızman Tuzlası, Sümer Holding’in İstanbul İmar Şirketi, Beykoz İşletmesi, makina ve teçhizatları, Türkiye Gübre Sanayi’nin Samsun Gübre Fabrikası ve Ordu Fatsa ile Tekirdağ depoları, DSİ, Bayındırlık Bakanlığı ve Karayolları’nın Kayseri Erciyes’teki sosyal tesisleri, Sümer Holding’in Aselsan’daki hissesi, Sarıkamış ve Tercan işletmeleri, Yeşilova Halı ve Battaniye Fabrikası, Emekli Sandığı’nın Kuşadası Tatil Köyü ile İstanbul Hilton Oteli, Sümer’in Manisa Pam. Men. hissesi, THY’nin USAŞ’taki hissesi, TOPRAŞ ve PETKİM’deki kamu hisselerinin bir bölümüyle 120 taşınmaz ile 41 adet arsa satıldı.
YIL 2006
– TÜPRAŞ, Erdemir, Başak Sigorta ve Başak Emeklilik, TEKEL’in Kayacık, Yavşan ve Kaldırım tuzlaları, TEKEL’in ikiz kuleler olarak bilinen Ankara Başmüdürlük Binası ve Bodrum tesisleri, Emekli Sandığı’nın başkentteki Büyük Ankara Oteli ve Kızılay Emek İşhanı, İz- mir’deki Büyük Efes Oteli, İstanbul’daki Büyük Tarabya Oteli, Türkiye Denizcilik İşletmeleri’nin Yakıt-2 gemisi, Çanakkale Şehir Hatları Hizmetleriyle 9 gemisi, THY’ye ait kamu hisselerinin bir bölümüyle 350 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2007
– TCDİ- Deveci Maden Sahası İşletme Hakkı, TCDD Mersin Limanı, KGM İstanbul Levent Arsası, Sümer Holding- BUMAS, Araç Muayene İstasyonunun 1.-2. bölgesi, Emekli Sandığı Mülkiyeti Bursa Çelik Palas Otel, Türkiye Halk Bankası, 245 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2008
– Petkim Petrokimya Holding A.Ş., Sümer Holding NİTRO-MAK Makine Kimya Nitro Nobel Kimya Sanayi A.Ş.’nin yüzde 33.5 hissesi, Tekel ve Sigara Sanayii İşletmeleri ve Ticareti A.Ş., Ankara Doğal Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş.’nin 9 santrali, Tekel ve Sigara Sanayi İşletmeleri’ne ait Pipo ve Nargile Markaları, Türk Telekomünikasyon ve 196 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2009
– TEDAŞ Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş., TEDAŞ Sakarya Elektrik Dağıtım A.Ş., TEKEL Kastamonu Jüt İpliği Fab. Makine ve techizatı, TEDAŞ Konya Meram Elektrik Dağıtım A.Ş. ve 140 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2010
– TCDD’nin Samsun ve Bandırma limanları, TEKEL’in Çamaltı ve Ayvalık tuzlaları, Eskişehir Osmangazi, Çamlıbel, Uludağ, Çoruh, Yeşilırmak ve Fırat elektrik dağıtım şirketleri, Sümer Holding’in Antalya Barit ve Mersin Taşucu işletmeleriyle 205 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2011
– Bayburt, Çemişgezek, Girlevik, Bünyan, Çamardı, Pınarbaşı, Sızır, İznik, Dereköy, İnegöl, Cerrah, Mustafakemalpaşa, Suuçtu, Çağ Çağ, Otluca, Uludere, Adilcevaz, Ahlat, Malazgirt, Varto, Değirmendere, Karaçay, Kuzuculu, Turunçova, Finike, Kayadibi, Besni, Derne, Erkenek, Kernek ve Kovada 1-2 akarsu santralleri, İskenderun Limanı, Trakya Elektrik Dağıtım şirketiyle 195 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2012
– ACISELSAN’ın yüzde 77 hissesi, PETKİM’in yüzde 10 hissesi, Kayseri Elektrik’in yüzde 20 hissesi, Beykoz’daki iskele ve rıhtım, Halk Bankası’nın yüzde 24 hissesiyle 192 adet daire, arsa ve taşınmaz satıldı.
YIL 2013
Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş., Boğaziçi Elektrik Dağıtım A.Ş., Gediz Elektrik Dağıtım A.Ş., ARAS Elektrik Dağıtım A.Ş., Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş., Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş., İstanbul Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım A.Ş. ve çok sayıda arsa ve taşınmaz satıldı.