Eylül ayı gelmiş memleketime
Kuzeyiinde bak ben geldim şarkıları söylüyor Güneyinde Ağustos böceği saz çalmaya devam ediyor
Akdeniz de yaz devam ediyor
yüzüme bakıyorum zambo sakızı vardı eskiler hatırlar kıvırcık saçlı çikolata renkli bir kız resmi vardı üzerinde
Tıpkı ona döndük
Bakıyorum yüzüne o kadar tatlı oluyorsun sevimlilik yüzünde çizgilerine vurmuş insanın çenesinden tutup bir köşesinden yiyesi geliyor
Bazen huzur tadında bazen hüzün kıvamında Nihavend bir şarkı gibi usulca dokunuyorum ruhuna.
Yağmurdan sonra toprak kokusu göçmen kuşların sessiz vedasını çoktan gördü Karadeniz
Akdenizin sıcağı başka bir yere benzemiyor serinlemek isterken bir de bakıyorsun salya sümük oldum
sevdiğim kadınım ne olur gönül koyma bir kabullen, suskun kal biraz tebessüm ve sûkut istiyorum
Başımda dikilmiş demoklesin kılıçı gibi
ben sana söyledim değil mi
Klimanın karşısında durma
Vıdı Vıdısı bitmez sevdiğimin böyle anlarda
Susuyorum
olgunlukla karşılıyorum ne yapayım yorgunluk da var teslim olup kaderime şayan ediyorum hazan mevsiminde.
Hastalığım da ateşlenir kendi kendime konuşurum
Anılar ve hayaller bir bir aklıma gelir düşen yaprak misali yüregimden gözlerime savrulurken Sonbahar yalnızlık bir tercih mevsimi olmamalı
Klimayı kapat pencereni aç üstümü kapatmayı kapatmayı unutma...
Emredersiniz sultanım diyorum
Hele bir geçsin hazan mevsimi gelen bu hastalık
Ben yine yelken açarım engin mavi sularıma
Ben ne olacağım diyorsun
Kambersiz, düğün mü olur
Tabi ki sen olacaksın yanı başımda
Her zaman olduğu gibi omuz omuza birlik de çıkacağız sonsuzluğun yoluna