30 Ağustos 2023 Çarşamba

 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMIMIZIN 101 NCİ YILI KUTLU OLSUN

30 Ağustos 1922
Türkiye'nin kuruluşunun anahtarıdır
Öyle rastgele bir tarih değil beyler
16 Mart 1920, yani bundan 100 sene evvel Mondros hükümlerine göre müttefik devletlerin (Yunanistan dahil) İstanbul’u işgal ettiler
Başlangıcı İngiltere tarafından yıllar önce planlanmış
15 Mayıs 1919’da Yunanistan’ın İzmir’e çıkarılmasıyla başladı İşgalcilerin gelişi İstanbul'u işgal eden İngiltere 3 yıl sürecek bu işgali meşru göstermek için
Fransanın Sevr kasabasında
10 Ağustos 1920 yılında itilaf devletleri ile ittifak devletleri arasında yapılan antlaşma ile Osmanlı Devleti resmen mağlup sayıldı.
Sevr antlaşmasına göre
Askerleri terhis edilip ellerinden silahları alındı İstanbul ve Marmarayı İngilizler tarafından işgal edildi
Yunan orduları İzmir den Sakarya nehrine kadar Ege'yi işgal etti
İtalyan'lar 12 ada ve Akdeniz işgal ettiler
Fransızlar Güneydoğu Anadoluyu işgal ettiler
Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz Rus ve Ermeni işgali altında
ülkemizin haritasını gözünüzün önüne getirin bize kalan bir avuç yer Batı Karadeniz ve Orta Anadolu'yu bırakmışlar
Osmanlı devleti resmen bitirilmiş
Padişahlık ve halifelik denen bir makamda kalmak için
koskoca İmparatorluğun topraklarının parçalanmasına göz yummuşlar
İngiltere'nin eğemenliği ve yönetimi altında padişah ve halife olarak kalmak isteyen Osmanlı padişahı ailesi yakınları ve onların asalaklar, yardakçılar ve kalemşörleri kalmıştır
Sırf menfaatleri için kendi ülkesini sömürmek için gelen yabancı devletlerle işbirliği içinde olmuşlardır
Tarih boyu biz Türkleri ve kurdukları devleti yok edemeyenler insanlarımızı mevki ve para karşılığı birbirine düşürüp devleti güç den düştüğünde sıvışıp kaçmışlardır
Tarih boyu kurulan Türk devletleri
Göktürkler,
Hunlar
Acarlar,
altınordu,
Timür imparatorluğu,
Uygurlar,
Gazneliler,
Karahanlılar,
Selçuklular sonra son olarak
Osmanlı İmparatorluğu
hepsi içteki hainlerin dış devletlerle birlik de olması ile yıkılmıştır
kimse bana Osmanlı'nın büyüklüğünden azametinden padişahlar dan bahsetmesin
Ertuğrul bey ile başlayıp Osman bey ile kurulan Osmanlı Devletinin büyüme ve yükselme devirlerinde değerli devlet adamları ve devlet yönetimi vardı
onlarda bizim atalarımız Osman bey, Orhan bey sultan Murat
İstanbul' u ilk fetih eden Fatih Sultan Mehmet, Yıldırım Beyazıt ve Kanuni Sultan Süleyman Osmanlı devletini küçük beylik den imparatorluk haline getirmişlerdir
Bu zulumün başlangıcı Yavuz Sultan Selim Mısırı zapt edince mısırdaki din adamları ve halifeliği İstanbul'a getirmesi ile başlayan din kökenli yönetim tarzının değişmesi ile başladı bu değişim
Osmanlı imparatorluğunun sonunu getirmiştir ben bu konuyu burada uzun uzadıya anlatacak değilim
Tarihi kitaplar da detaylı olarak bu konunun açıklaması var
Osmanlı imparatorluğunun 1699 yılında Karlofça anlaşmasının yapılması gerilemenin başlangıcı olmuştur
Osmanlı ordusu yabancı devletlerin teknoloji ve sanayi da gelişmesine ayak uyduramamış
Yabancı devletler sanayi devrimi, yaptığında bizim padişahlar boğazda saraylar yaptırmakla meşgul oluyordu
Osmanlı'nın yok oluşunu gören ülkenin işgalini gören her Türk vatandaşı vatanı korumak için hepsi kendi yörelerinde birer destan yazmışlardır
İşte bir acı gerçek hayatın içinden
bu ülkenin yukarıda anlattığım yok oluş dan var oluş destanını yazanlardan birisi
Bebeği ile kağnı üzerinde inebolu'dan cepheye cephane taşıyan kimsesi olmayan şerife kadının donmasını anlamayanlardır
Yaşadığı ülkenin değerini bilmeyenlerdir,
Vatan uğruna can veren kalpaklılarını bilmeyenlerdir,
Karadenizi uşaklarının fedakarlığını bilmeyenlerdir
Çanakkale ve İstiklal Savaşı'na katılan çok sayıda çocuk vatan savunmasında kahramanlık örnekleri sergiledi.
Öyle ki bütün öğrencileri şehit düşen Galatasaray, Konya ve İzmir liseleri 1915'te tek bir mezun veremedi
Kurtuluş savaşında canlarını veren
kürdü, Lazı, Çerkezi ve efelerini bilmeyenlere
bir gerçek kurtuluş savaşı kahramanlarının destanı
tabi sonuna kadar okuma zahmetine katlanıp okuyanlara şükran duyarım
*********
Bir kaymakamın, bir imamın, bir müftünün, bir efenin, bir İstanbul'lu gencin yiğitlik destanını nasıl birlik de yazdıklarını okuyun
1-2 Haziran 1921 İnebolu Kastamonu'ya bağlı liman kasabası
bütün mülki amir ve memurlar İnebolu önün den demir alan Bahri Cedit'e baktıkdan sonra hemen yanında demirleyen Ümit vapuruna çevirdiler
Kaymakam bey gayret bizden takdir Allah dan diye yüksek sesle konuşmaya başladı toplananlara ve iskele tarafındaki kayıkçılara göreyim sizi aslanlarım diye bağırdı gün bu gün saat bu gün yürüyün yiğitlerim asılın küreklere akşama kadar bu vapuru boşaltmak zorundayız İstanbul dan aldığımız telgrafa göre düşman gemileri dün akşam İstanbul boğazından çıkmış yarın sabah burada olurlar o zamana kadar bu cephanlere taşıyacağız artık dere içleri mi olur dağ tepe mi olur onlar geldiğinde hiç bir şey bulamazsınlar
Mustafa reis Ya bismillah deyip küreklere asıldı onunla birlik de bütün İnebolu kayıkçılara ya bismillah deyip küreklere asıldı
Denizin üstünde bir kıyamet koptu geceden beri yorgunlukdan bitkin adamlar can havli ile canı gönülden Allah Allah nidaları ile küreklere asıldılar bütün hızları ile Ümit vapuruna doğru açıldılar
Kaymakam bey köylere bekçileri haber salalımhalkımızın haberi olsun
Durmasınlar yardıma koşsunlar emrini verdi
bu sırada kayyum Ahmet efendi soluk soluğa koştu geldi
Beni istemişsiniz beyefendi?
"Durma Ahmet efendi "dedi kaymakam "İnebolu içinde nida eyle halkımız yardıma yetişsin Vapuru boşaltalım düşman donanması geliyor.
Yanıbaşında sordu Talip bey( inebolu ya nişanlısı Müjganla kaçarken İstanbul boğaz çıkışında Yunan botundan açılan ateş sonucu isabet eden bir kurşunla kaybettiği müjgan'nın acısını içine gömerek)"kim haber veriyor bunlara gemilerin cephane getirdiğini"Kaymakam bey
Kaymakam bey acı acı gülümsedi kim olacak belli değil mi
Rum nufusu 800 kişiyi idare eden papaz efendi ! onun da sırası gelecek şimdi işimize bakalım.
Ahmet efendi önce Gümrük binasına sonra Hükümet konağına oradan çarşıya koşarcasına yürüyerek kahvahanlerin önünde oturanlara bağırdı
Ey ahali cephane yüklü gemi geldi haydi koşun sahile der demez kahvedikiler ayaklandı bir koşturmaca başladı
Yahya paşa caminin önüne geldiğinde bağırmaya başladı
"Ey din kardeşleri vatan evlatları cephane yüklü gemi geldi düşman donanması bastırmadan gemi boşaltılıp taşınacak cephaneler Allahını seven sahile koşsun
Vakit öğle vakti idi Yahya paşa camisin de cemaatle beraber namaz kılan İnebolu müftüsü Hamdi namazı bitirip selam verdi ,ayağa fırladı..
"Ey cemaat duydunuzmu Ahmet efendi ne diyor?
Cephane gelmiş iskele ye düşman donanması bastıracakmış bir an önce boşaltmak taşımak istiyorlar..
Müftü efendi cüppesini çıkardı arkamdan gelin der demez ihtiyarlar gençleşti sanki ayaklarına derman geldi fırladılar ayağa dışarı çıkınca kalabalığa seslendi Hamdi efendi
"Gencimiz, ihtiyarımız,çoluğumuz ,çocuğumuz,karımız kızımız,anamız bacımız bu millet ölmedi din kardeşlerim ölmeyecek de! yürüyün"
Hamdi bey peşine takılan çoluk çocuk her soskak dan geçtikçe artarak devam ediyor tekbir sesleri yeri göğü inleterek yürüyorlar rum evlerinde pencereler sıkı sıkıya kapanmışdı
sahilde, isklede kayıklarda bulanan sesleri duydular önce sonra gelen kalabalığı görünce herkesin gözlerinde yaşlarını tutamadılar.
Kaymakam bey ile Hamdi bey sarmaş dolaş olmuşlardı
Bu arada gemiden gelen sandıklar sahile yığılmaya başlamıştı
Depolar dolmuştu nereye taşınacak diye sordu Hamdi bey
Askerlik şubesinin önüne taşınması karar verildi elden ele taşımak için sıraya girdi halk
Hamdi bey ya bismillah deyip ilk sandığı kucakladı Kaymakam beye verdi
Kaymakam mevki komutanına uzattı sonra kumandalar elden ele halkın elinde askerlik şubesi önüne taşınmaya başladı
Akşam karanlığı çökerken Ümit gemisi yükünü boşaltmış
üç uzun düdük ile İneboluyu selamlayıp yola koyuldu
Sahilden halk yorgun argın geminin gidişini seyredip el salladı
Hamdi bey evlatlar dedi 1 saat istirahat edlim soluklanalım
Allah ne verdi ise birşeyler yiyelim
Herkes yere çöktü kadınların getirdiği peynir ekmek yendi ayranlar içildi
Yüzbaşı neyir Talip'in kulağına eğilerek gözünün ucu ile Müftü yü işaret edip
"Düzce,Gerede ve Bolu isyanlarında kör ali hoca gibiler çerkez nuri ve diğer hocaların hilafet ordusu ile birlik de olup yaptıklarını duyduğum da inancım kalmamıştı diye fısldadı
Talip bey "Hocalar da bu toprakların çocukları onların içinde nice yurtseverler var baksana şu Hamdi efendi milleti nasıl gayrete getirdi..
İnebolular bitkin yorgun bitap evlerine çekildiler
Müftü efendi o kadar yorulmuştu ki sabah namazını kılacak takati kalmamıştı
diz çöküp mihraba kafasını dayadı iki gözünden yaşlar akarak Cenabı hakka hamdü sana eyledi
"Allahım "dedi sen bu millete bu günkü gibi vatan sevgisinde daim kıl .Nihai zafere kadar imanını bütün eyle
Bu millet hür yaşamaya alışmıştır Dünya kurulduğundan beri hürdür
Hurriyet savaşında İstiklal savaşımız da sen bize yardımcı ol ya Rabbi!Bize elini uzat Allahım! sayende müstevlileri mahvü perişan eyleyelim Ey ya Rabbim sen Mustafa Kemal'in aklını fikrini şaşırtma tedbirini şaşırtma Zihnine açıklık ver yüreğine ferahlık ihsan eyle
Mustafa Kemal kulunu milletinin başında ,milleti ile birlik zafere ulaştır .
Milletim seninle birlikdir seninle birlikdir sende milletimden lutfunu esirgeme ..
Sbah namazına gelenler hep beraber amin dediler Yahya paşa caminin kubbesi inledi Amin sesinden ..
2 Haziran 1920 günü güneş doğarken bir yunan torpidosu panter ve Yunan zırhlısı Kılkış İnebolu önüne geldiler zırhlı kılkış açıkda beklerken yunan torpidosu sahile kadar yaklaştı etrafı kolaçan etti sahilde bir şey göremediğin rapor etti
o kadar kızgındılar Yunan zırhlısının komutanı kendi yurtdaşlarını 800 kişi bile düşünmeden ineboluyu bombardıma tuttu
Kılkış zırhlısı bütün kayıkları parçaladılar
yüzbaşı Neyir Rum halka zarar gelmesin diye onları da top menzili dışına Türk halkı ile birlikde çıkardı
İşte Türk milletinin asilliği kendisine yapılmasın istemediğini başkasına yapılmasına müsade etmez..
Bunun gibi yaşanmış gerçek destan olan yüzlerce binlerce yazılanlar var
okumazlar ama yorum yazarlar
hala bana padişahı hilafeti, şeriatı savunurlar
Osmanlı devletinin düzenini geri getirmek için caba gösterenler din üzerinden insanları kandırarak bu ülkenin kurucusu
bu vatan topraklarını kurtarıcısı
Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'ye
Hakaret edenler geriye dönüp bir soyunuza sopunuza iyi bakın
Bir dua yı yıllardır çok görenlere ve Diyanete sesleniyorum
29 Ekim, 23 Nisan, 19 Mayıs ve 30 Ağustos'lar bu ülkenin var oluş bayramları dır
Ben ömrümün sonuna kadar saygı ve minnetle anıp dua edeceğim başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü, Kazım Karabekir, Fevzi Çakmak ve yüzlerce adını yazamadığım komutanlar, subaylar ve gencecik Anadolu'nun gençleri sizler bizlere hakkınızı helal edin makamlarınız cennet bahçesi olsun nurlar içinde ışıklar içinde olmanızı dilerim ebedi yaşamlarında
Rabbim biz Türk milletine bir daha kurtuluş savaşı vermeyi göstermesin
nereden buluruz böyle bir dahi komutanı ve devlet adamını
bütün dünya biliyor ama bizim içimizdeki geri kafalılar hala anlamış değiller
İnşallah bir gün onlarda anlar umarım
30 Ağustos zaferini kutluyorum
Bu günü bize gösteren Rabbime şükürler olsun
Vesile olanları sevgi,saygı ile minnetle anıyorum 🌹🇹🇷💞💐 🇹🇷🌹🇹🇷🌹💖🇹🇷💖🤗
Necdet Konya

30.08.2023





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder