6 Ocak 2021 Çarşamba

 İSTANBUL'UN GEZİLECEK YERLER

ANADOLU KAVAĞI VE ANADOLU FENERİ














































Bu gün İstanbul da yaşanan pandemi dolayısı ile İstanbul’da mesafe kuralına uygun insanların az olduğu günübirlik gezilecek ve görülecek yerlerden çok güzel bir yer anlatacağım daha önce fırsatını bulduğumuzda tercih ettiğimiz Anadolu kavağı ve Anadolu feneri anlatacağım

Bostancı dan-Anadolu kavağına çeşitli gidiş yolu vardı biz sahilden gezerek gitmeyi tercih ettik Bostancı dan-Harem-üsküdar-Kuzguncuk-Beylerbeyi-Çengelköy-Kuleli-vaniköy-Kandilli-Kanlıca-Anadolu hisarı-Çubuklu-Paşabahçe-Beykoz-Ortaçeşme-Yuşa tepesi-Anadolu kavağı sahiline indik sahilde vapur iskeleleri önünde balık resteaurantları pandemi dolayısı kapalı olduğu için bakmadan Yoros kalesine çıktık Yoros kalesi ile poyraz arasındaki keçili koyu yolunun yarısından sonrası askeri birlik ve boğaz komutanlığı denetiminde giriş yasak Askeri bölgenin girişi yasak olan asfalt yol üzerinde aracınızla boğaz manzarası içinde  arasında bir yer bulduk sandalyelerimiz çıkardık evde hazırladığımız menümüz de ekmek arası köfte ve ayran vardı ayak üstü atıştırmalık boğaz manzarası ile kısa da olsa temiz hava da çok güzel oluyor  sonrası resimler çekip yola devam ettik

 Yoros seyir terasından yokuş yukarı Anadolu kavağı mezarlığının yanından geçtik içimizden çok şanslılar dedik boğaz manzaralı ebedi yaşamı bekleyenler 100 metre yukarısında yokuş da  seyir terası gibi bir kesim var Yavuz sultan köprüsü ve Boğazın Karadeniz giriş ve çıkışının bir tablo gibi resimlerini çekebilirsiniz

Anadolu fenerine devam ettik 3 ncü köprü ve yeni havalimanı otobanı üzerindeki köprüden geçtik Poyraz yol ayrımını geride bırakıp Anadolu fenerine geldik köye girişin sol tarafında birkaç tane Resteaurant pandemi nedeni ile kapalı daha önce geldiğimiz zamanlardan biliyorum manzarası ve kahvaltısı güzel ailecek gelinebilecek mekanlar köyün içine girdiğiniz de sahile inen bir yol var yolu takip ettiğiniz de bir rıhtım ve çay bahçesi var biraz salaş bir yer köylüler kalabalık olmasın diye pek olumlu bakmıyor kıyılarda bu gibi yerlerin açılmasına köy meydanı devam edince Anadolu feneri ve Hamid-i evvel cami son yer önüne 3-4 araç ancak kısa süreli park edebiliyor

Biraz da Anadolu fenerinin tarihi ve çoğrafi yapısı hakkında biraz bilgi vereyim daha önce yapılan araştırma yazılarından alıntı yaptım verdikleri bilgiler için teşekkür ederim

 

Anadolu Feneri, Boğaz'ın Karadeniz'e açılan ucunda bulunmaktadır. Bu buruna Yon (Hrom) Burnu denmektedir. Küçük bir tepeciğin üzerinde yer alan Anadolu Feneri, bulunduğu köye de ismini vermiştir. Açık havalarda 16 deniz mili görüşe sahip olan bu yer, Boğaz'a girecek gemilere rehberlik etmek için yapılmıştır. Fener, Osmanlı döneminde ahşaptan inşa edilmiştir. Tarihî kaynaklara bakıldığında, fenerden ilk olarak 1755 yılında İstanbul'u ziyaret eden Fransız Mühendis Baron De Tott tarafından bahsedildiği görülmektedir. Yine aynı şekilde İngiliz Doktor Olivier, 1790 yılında Anadolu Feneri'nden bahsetmektedir. İtalyan haritalarına bakıldığı zaman ise fener 1666 ve 1793 yıllarında da görülmektedir.

Fener, Kırım Savaşı esnasında İngiliz ve Fransız gemilerinin Boğaz ve Karadeniz civarındaki girişlerini görebilmek için yapılmıştır. 1856 yılında kule kısmının da inşa edilmesiyle birlikte, Fransızlar tarafından işletilmeye başlanmıştır. Bu tarihlerde Fransa İmparatoriçesi olan Eugene'yi İstanbul'a getiren saatçi Bernard Camille Pollas ve Kaptan Marius Michel'e fenerin işletmesi verilmiştir. İşletme gelirinin %28'ini devlete bırakmaları istenmiştir. 1933 yılına gelindiğinde Türkiye, Fransızlara 500.000 TL vererek imtiyazları iptal etmiştir.

Hani şimdi eski Osmanlı devletini savunuculuğunu yapanlar Atatürk ne yapmış diyenler Atatürk kapitülasyonları kaldırdı devletin limanları,gemileri,fenerleri ve boğaz geçişinde verilen hizmetler sadece Türk devleti tarafından yapılmasını sağladı

Anadolu Feneri yukarıya doğru daralan bir formda, beyaz taştan ve yuvarlak bir şekilde yapılmıştır. Deniz seviyesinden 75 metre yukarıda olan kulenin yüksekliği 20 metredir. Kule orijinal formunu korumaya devam etmektedir. Ampul ve kristali döndüren motor, sonradan eklenmiştir. Önceleri fitilli gaz yağı lambası ve LPG'li parlak ışıklı manşon lambalar kullanılmıştır. Bugünlerde ise 1000 watt'lık elektrik lambaları kullanılmaktadır.

Bölgeye Beykoz ve Poyrazköy'den karayolu ile ulaşmak mümkündür. Buna ek olarak bazı İETT otobüsleri de buraya gitmektedir. Burada bulunan köy halkı balıkçılık, süt hayvancılığı ve sebzecilik ile geçimini sağlamaktadır. Burası doğal güzellikleri ve birbirinden güzel deniz ürünleri ile dikkatleri üzerine çekmektedir. Bölgede önemli tarihî eserler de yer almaktadır. Bunlardan bazıları 1880 yılında II. Abdülhamit tarafından yaptırılan Hamid-i Evvel Camii ve Bizans Dönemi'nde yaptırılan Yoros Kalesi’dir. Ayrıca köyün büyük bir bölümü kayın, meşe, kocayemiş ve kestane gibi ağaçlarla kaplıdır.

Anadolu feneri girişindeki Restaurant ve cafe pandemi dolayısı ile kapalı olmadığı günlerde bahçesinden boğaz manzarasının resimlerini çekip kahvaltı yapabilirsiniz

Abdülhamid tarafından yaptırılan Hamid-i evvel caminin köşesinde boğaz giriş ve çıkışını seyredip resimler çekebilirsiniz

Yine daha önce ziyarete açık olan Anadolu fenerinin olduğu bahçe pandemi nedeni ile kapalı olmasından dolayı resim çekemedik oysa 5 sene önce ilk geldiğimde boğazın Karadeniz çıkışı ve karşıdaki Rumeli feneri seyrine doyum olmuyor fenerden gözümüzün gördüğü alan 16 km buluyor şahane bir manzarasına doyum olmuyor

Mevsim kış olması nedeni ile Anadolu fenerinden Kabakoz sahiline indik sahile araç girişine kapalı olduğu için Kabakoz köprüsüne inen yokuşun aşağı kısmında durduk termos  da hazırladığımız çaylarımızı Kabakoz sahilinden Karadenizin doğal güzelliğine seyrederek çayımızı yudumladık Kabakoz köprüsü üzerinde ATV de yayınlanan AKINCI dizisinin çekim araçları vardı çekimler devam ediyordu Kabakoz kumluk alanını çekimi için kurulan kamera platformları biz gittiğimiz de çekim bitmiş sökülüyordu biraz geç kaldık Akşam trafiğine kalmamak için dönüş yolumuzu Anadolu feneri köyünden Beykoz Akbaba köyüne indik Beykoz fidanlığın içine yapılan Türk-Alman okulları önünden Akbabadan Elmalı yolu üzerinden Acarkent yolu ndan Kavacık  çıktık tem yolu bağlantasından Ankara istikametinden Bostancı ya döndük hafta arası olması pandemi olması trafik yoğunluğunu daha çok artırmış nedeni ise toplu taşım aracı kullanmak istemeyenler özel araçları ile işe gidip gelişleri yoğunluğu daha çok artırmış Ankara yolu Ümraniye kavşağından Bostancıya adım adım geldik normalde 15 dk.lık yolu 45 dk da ancak geçip Bostancıya evimize döndük bu günkü pandemi gezimizi insanlardan uzak insanların az olduğu Anadolu fenerinde geçirmiş olduk.

Umarım sesiz ve sakin İstanbul da gidilecek güzel bir yer arayanlar için faydalı bir yazı olmuştur

Sevgiler saygılar..

 

Necdet KONYA..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder