6 Ocak 2021 Çarşamba

 İSTANBUL’UN YENİ VE ESKİ YÜZÜ

ATATÜRK ARBORETUMU
11 Aralık 2020 bu gün Cuma bu gün için dünden plan yaptım yine İstanbul’un güzel bir köşesini Atatürk Arboretumu görelim değişen bir şeyler var mı diye
Bostancı dan çıktık çıktık trafik yoğunluğu Boğaziçi köprüsü kıpkırmızı yoğun gösteriyor Fatih sultan Mehmet köprüsünü tercih etmemizi tavsiye etti navigasyonumuz
Cuma günü saat 11.30 ve her iki köprü yolları araç yoğunluğundan adım adım gidiyoruz
Tüm dünya da olduğu gibi ülkemizde covıt-19 virüsü nedeni ile pandemi kuralları ve kısıtlamalar var
Düşünüyorum dün akşam vaka sayısı Türkiye de herkes biliyor İBB başkanı İstanbul da 200 kişi yaşamını yitirdiğini söylüyor bu kadar insan sokak da ise İstanbul’un dirisi de ölüsü de bitmez
İstanbul beton yığınına dönmüş yollar araçlara yetmez olmuş nüfusu 16 milyona doğru gidiyor Gebze-Çorlu arası her taraf yerleşim yeri olmuş
32 km yolu 55 dakika sürdü Atatürk Arboretumu varmamız Yaşam tam hızı ile sürüyor
İlk ziyaret ettiğim tarih aklıma geldi 1990 yılında oğlum 8 yaşında kızım 3 yaşında bir Pazar günü gelmiştik
Değişiklik var mı derseniz Fatih Sultan Mehmet köprüsü 2 sene olmuş açılalı yollar bomboş du maslak da bir oto sanayi ve yol boyu birkaç fabrika hatırladığım şimdi devasa alışveriş merkezleri oteller zinciri oluşmuş gökdelen kent oluşmuş
Arboretumu gelince giriş kapısı modernize edilmiş elektronik girişler konmuş
Diğer bir değişiklik yolun karşısına Ormanın doğal yapısı bozulmadan yapılan araç park yeri .
Hafta arası olmasına rağmen otopark dolu yüzlerce insan gezmeye gelmiş
Arboretum nedir derseniz bilinen ağaç parkı, esasen ağaçlar ile ağaççık ve çalı gibi diğer odunsu bitkilerin yetiştirilmesine adanmış botanik bahçesidir.
Müze park nedir, tarihçesi nedir burada neler görebilir, neler yapabilirsiniz,
Böyle bahçeler bilimsel araştırma ve gözlemler için kullanılmakla birlikte, çeşitli canlı ağaç türlerinin derlemini barındıran birer müzedir
Hatta Belgrad’daki piknikçiler ile yan yana olmasına rağmen mangal dumanı ve futbol oynayanlara maruz kalma stresi yaşamadan gidebileceğiniz bir yer.
1949’da İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi profesörü Hayrettin Kayacık tarafından böyle bir arboretumun yapılması teklifi ortaya atılmış.
yaklaşık 296 hektarı kaplıyor şu an. 1959 ve 1961 yılları arası Sorbonne Üniversitesi’nin botanik bahçe denetimcisi Camille Guinet, arboretumun içindeki yollar ve planlarla ilgili çalışmalar yapmış. Fakat finansal sorunlar nedeniyle bu ağaç parkının yapımı tahmin edilenden çok daha uzun sürmüş. Arboretum 12 Temmuz 1982 tarihinde aynı zamanda adını da aldığı Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. doğum yıldönümünde açılmış.
Arboretum, Türkiye’deki en geniş soğanlı bitkiler ve odunsu bitkiler koleksiyonuna sahip bir müze konumunda.
Müze, yedi kıta için yedi parsele ayrılmış. Her parselde, o kıtaya ait bitki türleri ve ekolojik unsurlar bulunur.
Atatürk Arboretumu bünyesinde üç gölet, şeflik binası, kaynak suyu çeşmeleri, tuvalet, patika ve parkurlar bulunur.
İstanbul’da oksijen seviyesi en yüksek yerlerden biri arboretumdur.
Bu park aslında bir müze de olduğu için koruma amaçlı çeşitli sınırlandırmalar ve uygulamalar var.
Dolayısı ile bir örtü serip kitap okumak, ya da bisiklete binmek gibi bir niyetle gitmeyin, izin verilmiyor.
Burayı 1 saatlik hoş bir yürüyüş gibi düşünmekte fayda var.
Evcil hayvanların arboretuma girişi kesinlikle yasak.
Yani buraya köpeğin veya kedin ile giremezsin
Atatürk Arboretumu’na yiyecek ve içecek sokmak kesinlikle yasak.
Kapıda çantan kontrol İçeriye sadece bebek maması ve su sokabiliyorsun.
İçeriye profesyonel fotoğraf makinenle girebilirsin, tripod varsa ticari amaçlı çekim yapacağın varsayılıyor ve ücret talep ediliyor.
Artan ziyaretçi sayısına bağlı olarak, doğal bitki örtüsüne zarar vermemek ve kirlilik yaratmamak amacı ile içeriye uçurtma, bisiklet, top gibi şeyler de sokulmuyor.
Ben eşim kızım ve torun ile birlik de güzel bir gezme ve bilgi edinme oldu bizim için o günkü doğal güzelliği muhafaza edilmiş yıllardır inşallah bu durumda rahatsız olup da bozmazlar
Malum Belgrad ormanları içine yapılan villalar keza Fatih Ormanı içindeki park orman Bahçeköy kemerin etrafındaki yerleşim doğal güzelliğin içindeki çirkinlikler
Arboretrum içindeki aşağı göletin etrafında bulanan ağaçların vuran gölgeleri ile çekilen muhteşem resimler hatıra ve anı olarak kalacak yukarıdaki büyük gölet yaşanan kuraklık nedeni ile nerede ise kurumak üzere
Arboretrum dan çıktık Bahçeköy Kemerden Sarıyer çayırbaşına indik sağda solda asırlık çınar ağaçları hala var bozulmamış orman içi yol gidiş geliş tek şerit olması ama manzara çok güzel düzlüğe doğru organizasyon şirketlerinin kır evi ve park yerleri yapılmış ama pandemi nedeni ile kapalı
Çayırbaşına doğru yol genişletmişler çiftli araç trafiğine uygun yapılmış bir de Çevreyolu bağlantı ve tünel bağlantıları yapılmış..
Biz boğazdan gidelim dedik çayır başından Kalender ordu evine kadar sahil boyu araç ve insanlarla dolu oltasını kapan boğazın kenarına sırlanmış mesafe hak getire saat 16.00 olmuş çocuklar deniz kenarlarında
Tarabya.İstinye yi ve Emirganı yoğun trafikle geçtik her zaman olduğu gibi boğaz kapalı diye Balta limanından Fatih sultan Mehmet köprü bağlantı yolları tıkalı köprü tıkalı ..
İstanbul’un 2020 yılı hafta arası bir günü iyiki Cumartesi-Pazar sokağa çıkma yasağı gelmiş İstanbul bir nebze nefes alır diyorum ..
En iyisi tavsiyem hafta arası İstanbul’a yakın doğa ve yeşilin bol olduğu Şile,Ağva,Riva,imrenli,sofular,sahilköy,kabakoz yerlere gitmek Anadolu yakasında oturanlar için
Sağlıklı ve mutlu yarınlar dilerim tüm dost ve arkadaşlarıma ..
Necdet KONYA







































































































Hiç yorum yok:

Yorum Gönder